Karar No : 2020/MK-36
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2019/74706 İhale Kayıt Numaralı “Karayolları 7Bölge Müdürlüğü 71(Osmancık), 73(Çorum), 75(Samsun), 78(Sinop) Ve 79(Boyabat) Şube Şeflikleri Yollarında Rutin Yol Bakım Ve Onarımı İle Kar Ve Buz Mücadelesi Yapım İşi” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Karayolları 7. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan 2019/74706 ihale kayıt numaralı “Karayolları 7. Bölge Müdürlüğü 71(Osmancık), 73(Çorum), 75(Samsun), 78(Sinop) ve 79(Boyabat) Şube Şeflikleri Yollarında Rutin Yol Bakım ve Onarımı ile Kar ve Buz Mücadelesi Yapım İşi” ihalesine ilişkin olarak Eksel Petrol Ürün. Paz. Nakl. İnş. Oto. Maden. San. Tic. Ltd. Şti. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 13.06.2019 tarihli ve 2019/UY.I-685 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Anılan Kurul kararının iptali istemiyle, Eksel Petrol Ürün. Paz. Nakl. İnş. Oto. Maden. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından açılan davada, Ankara 6. İdare Mahkemesinin 03.09.2019 tarihli E:2019/1446, K:2019/1492 sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, bunun üzerine başvuru sahibinin temyiz başvurusunda bulunduğu, Ankara 6. İdare Mahkemesinin kararının temyiz incelemesi sonucunda verilen Danıştay Onüçüncü Dairesinin 11.11.2019 tarihli E:2019/3656, K:2019/3525 sayılı kararında “Karayolları 7. Bölge Müdürlüğü’nce 19.03.2019 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “Karayolları 7. Bölge Müdürlüğü 71 (Osmancık), 73(Çorum), 75(Samsun), 78(Sinop) ve 79(Boyabat) Şube Şeflikleri Yollarında Rutin Yol Bakım ve Onarımı ile Kar ve Buz Mücadelesi İşi” ihalesine yönelik olarak davacı şirket tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin 13/06/2019 tarih ve 2019/UY.I-685 sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir….
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1. Temyize konu Mahkeme kararının, itirazen şikâyet başvurusundaki 2. iddia yönünden davanın reddine ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Temyize konu Mahkeme kararının, itirazen şikâyet başvurusundaki 1. iddianın süre yönünden reddine ilişkin Kurul kararına yönelik davanın reddine ilişkin kısmı incelendiğinde;
Aktarılan mevzuat uyarınca, ihale sürecindeki işlem veya eylemlerin hukuka aykırılığı iddiasıyla şikâyet başvurusunun, bu işlem veya eylemlerin farkına varıldığı veya farkına varılmış olması gereken tarihi izleyen günden itibaren yapılması gerekmekte olup, hukuka aykırı işlem ve eylemlerin farkına varıldığı tarih, ihalenin bütün hüküm ve sonuçlarının yer aldığı kesinleşen ihale kararının ilgililere tebliğ edildiği tarih olarak kabul edilmelidir.
Dava konusu işlemde, şikâyete konu işlemin farkına varıldığı ya da farkına varılmış olması gereken tarihin ihale tarihi olduğu ve başvuru sürelerinin bu tarih esas alınarak hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, başvuru süresinin ihalenin bütün hüküm ve sonuçlarının yer aldığı kesinleşen ihale komisyonu kararının davacıya tebliğ edildiği 26/04/2019 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği göz önünde bulundurulduğunda, davacı tarafından şikâyet başvurusunun süresi içinde yapıldığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, şikâyet başvurusunun reddi üzerine itirazen şikâyet başvurusunun süresinde yapıldığı kabul edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, süre yönünden reddine ilişkin Kurul kararında ve bu kısım yönünden davanın reddine ilişkin Mahkeme karannda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
3.Temyize konu Mahkeme kararının, itirazen şikâyet başvurusundaki 3. iddianın ehliyet yönünden reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine yönelik kısmına gelince:
Davacının, ihale üzerinde bırakılan iş ortaklığının İdari Şartname’de belirtilen yeterlik kriterlerini sağlamadığına yönelik üçüncü iddiasının ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
Temel hak ve hürriyetlerden biri olan “hak arama hürriyetini düzenleyen Anayasanın 36. maddesi, hukukî uyuşmazlıklarda iddia ve savunmada bulunma hakkının dayanağını oluşturmaktadır. Bu madde ile sadece savunma hakkı değil, aynı zamanda iddia hakkı da teminat altına alınmıştır. İddia ve savunma hakkı, iki ayrı hak niteliği taşımakla birlikte, birbiriyle olan sıkı ilişkisi nedeniyle birlikte ele alınmaktadır. Anayasanın 36. maddesi 40. maddesiyle birlikte değerlendirildiğinde, hak arama hürriyetinin idari başvuru yollarını da kapsadığı açıktır. Hak arama hürriyeti, kişinin hakkı olanı elde etme ve haksızlığı giderme amacıyla tüm hukukî yollardan yararlanması hakkını içermekte, etkin başvuru hakkını kullanarak iddialarının incelenmesi ve hukuka aykırılığın giderilmesi için idarî makamlara ve yargı organlarına başvuruyu teminat altına almaktadır. Anayasada yer alan temel hak ve hürriyetlerin, Anayasanın 13. maddesi uyarınca özüne dokunulmaksızın ancak kanunla sınırlandırılması mümkün olduğundan, hak arama hürriyetinin sınırlarının kanunla belirlenmesi ve kanunda yer almayan nedenlerle bu temel hakkın ve aynı kapsamdaki idareye etkin başvuru hakkının kanundan başka düzenlemeler ve uygulamalarla sınırlandırmaması gerekir…
Doküman satın alıp teklif vererek ihale sürecine katılan gerçek ve tüzel kişiler ile ortak girişimlerin “istekli” sıfatını taşıdıkları ve ihalenin üzerlerinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabilecekleri açıktır. Bu itibarla, istekli sıfatını taşıyan davacının, ihale sürecindeki hukuka aykırı işlemler nedeniyle zarara uğramasının muhtemel olduğu iddiasıyla yaptığı itirazen şikâyet başvurusu üzerine, Kurul tarafından ehliyetli olduğu kabul edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, 3. iddiası yönünden başvuru ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle İtirazen şikâyet başvurusunun usûl yönünden reddine ilişkin dava konusu işlemde ve davanın bu kısmının reddine yönelik İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.” gerekçesiyle temyiz konusu işlemin kısmen kabulüne/kısmen reddine karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulu’nun 13.06.2019 tarihli ve 2019/UY.I-685 sayılı kararının 1’inci ve 3’üncü iddiaları ile ilgili kısmının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin 1’inci ve 3’üncü iddialarının esasının incelenmesine,
Oybirliği ile karar verildi.