Karar No : 2021/MK-167
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2017/406580 İhale Kayıt Numaralı “Karaman Lojistik Merkezi Ve Osb Demiryolu Bağlantısı İnşaatı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
T.C Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 2017/406580 ihale kayıt numaralı “Karaman Lojistik Merkezi ve Osb Demiryolu Bağlantısı İnşaatı” ihalesine ilişkin olarak Ataray Mimarlık Müh. İnş. San. ve Tic. A.Ş. – Gökalp Proje Müş. A.Ş. İş Ortaklığı itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 02.12.2020 tarihli ve 2020/UY.I-1965 sayılı karar ile “ 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Davacı Gökalp Proje Müşavirlik A.Ş-Ataray Mimarlık Mühendislik İnş. San. ve Tic. A.Ş tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 11. İdare Mahkemesinin 10.03.2021 tarihli ve E:2021/47, K:2021/488 sayılı kararında “..Yukarıda yer verilen kanunî düzenlemeler karşısında, ihale komisyonunca alınacak kararlarda ve bu kararların ihale yetkilisince onaylanmasında kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda takdir yetkisinin kullanılması gerektiği açık olup bu yetki kullanılırken hukuken geçerli seçenekler arasından tercihte bulunulması ve işlemin yapılıp yapılmaması noktasında makûl ve meşru sebepler dikkate alınarak karar verilmesi gerekmektedir. İhale işlemleri bakımından takdir yetkisinin denetiminde, 4734 sayılı Kanun’un 5. maddesinde yer alan temel ihale ilkelerinin gözetilmesi gerektiği gibi idare hukukuna hâkim olan hukukî güvenirlik, idari istikrar gibi ilkelerin de dikkate alınması gerekmektedir. 4734 sayılı Kanun’un 5. maddesinde belirtilen ve idarelerin yapılacak ihalelerde sağlamakla sorumlu olduğu rekabet, ihtiyaçların uygun şartlarla karşılanması ve kaynakların verimli kullanılması ilkelerinin sağlanamaması durumunda ihalenin iptal edilebileceği açıktır. Olayda ihalenin iptaline gerekçe olarak proje ile ilgili fizibilite raporu 2017 yılına ve kullanılan birim fiyatlar da 2015 yılına ait olduğundan fizibilite raporunun güncellenmesini müteakip değerlendirme yapılabileceği, TÜBİTAK-TÜSSİDE Raporunda Karaman Lojistik Merkezi yatırımının askıya alınması gerektiğinin belirtilmesinin gösterildiği görülmektedir. Uyuşmazlıkta; ihalenin iptaline gerekçe olarak gösterilen birinci hususta Danıştay 13. Dairesi’nin 09.07.2020 tarih ve E:2020/703, K:2020/1899 sayılı kararında yer alan iptal gerekçelerinin göz ardı edildiği, anılan iptal kararının gerekçesinde; “yaklaşık maliyetin, artan imalat girdileri sonucunda yükseldiği gerekçesi geçmiş tarihte yapılmış ve teklif alınmış ihale bedelleri karşısında idarenin kullanacağı kamu kaynağı yönünden olumsuz değil, aksine olumlu bir gösterge olduğu, ihalenin daha sonra yeniden gerçekleştirilmesi hâlinde tamamlanan ihale sonucundan daha yüksek maliyetle karşılanabileceği, nitekim dava dosyasında sunulan 2020 yılı Yatırım Programı’nda Karaman Lojistik Merkezi için 172.815.000-TL bütçe ayrıldığı, yeni bir ihale gerçekleştirilmesi hâlinde ise her durumda ihalenin mevcut ihaleden daha geç sonuçlanacağı,” ifadelerine ye verildiği, iptal kararına gerekçe olarak TÜBİTAK-TÜSSİDE Raporunda Karaman Lojistik Merkezi yatırımının askıya alınması gerektiğinin belirtildiği, bu raporun idareyi bağlayıcı nitelikte olamayacağı, sadece yol gösterici veya araştırmaya teşvik edici nitelikte olabileceği, yatırımların belli bir planlama dahilinde yapılmakta olup 2017 yılında yapımı planlanan ve ihaleye çıkılan iş için idare tarafından bu işin yapımı konusundaki irade devam etmekte iken TÜBİTAK-TÜSSİDE raporu sonrasında iradede değişim oluştuğunun ifade edildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan; Mahkememizin Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na yaptığı 02.02.2021 tarihli ara kararına verilen cevaptan “Karaman Lojistik Merkezi” projesinin 2020 ve 2021 Yılı Yatırım Programlarına “Lojistik ve Yük Merkezleri Kurulması” ana projesinin bir alt projesi olarak yer aldığı, böylelikle her ne kadar idare tarafından yatırımın askıya alınması gerekliliği gerekçe gösterilerek ihale iptal edilmiş ise de yatırımın gerçekleştirilmesi yönünde iradenin devam ettiği görülmektedir. Bu durumda; davalı idare tarafından ihalenin iptal edilmesine ilişkin makûl, meşrû sebepler sunulmadığından, ihalenin karara bağlanması aşamasında hukuken geçerli kabul edilebilecek somut gerekçeler ortaya konulmadan tesis edilen ihalenin iptali işlemine karşı yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine dair dava konusu Kurul kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1) Kamu İhale Kurulunun 02.12.2020 tarihli ve 2020/UY.I-1965 sayılı kararının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, idarenin ihalenin iptali kararının iptaline,
Oybirliği ile karar verildi.