Geçici Teminatın İrat Kaydedilmesi Durumunda, İsteklinin Geçici Teminat Miktarının Sadece %3’ünün İrat Kaydedilmesi, %3’ü Aşan Kısmının İse İade Edilmesi Gerekmektedir
Karar No : 2019/MK-285
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2018/35464 İhale Kayıt Numaralı “Mikrobiyoloji Abd İçin 30 Kalem (22 Kısım) Kit(Kit Karşılığı Cihaz Kullanıma Verilmesi) Ve Sarf Malzeme” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi tarafından yapılan 2018/35464 ihale kayıt numaralı “Mikrobiyoloji Abd İçin 30 Kalem (22 Kısım) Kit(Kit Karşılığı Cihaz Kullanıma Verilmesi) ve Sarf Malzeme” ihalesine ilişkin olarak Türev İç ve Dış Tic. A.Ş. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 04.10.2018 tarihli ve 2018/UM.II-1795 sayılı karar ile “1) 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine,
2) Fazla ödenen başvuru bedelinin başvuru sahibinin yazılı talebi halinde iadesine,” karar verilmiştir.
Davacı Türev İç ve Dış Tic. A.Ş. tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada Ankara 12. İdare Mahkemesi’nin 21.02.2019 tarih ve E:2018/2465, K:2019/299 sayılı kararı ile “davanın reddine” karar verilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesinin 03.07.2019 tarih E:2019/2126, K: 2019/2353 sayılı kararında “…Temyize konu kararın, davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin kısmında hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Mahkeme kararının, geçici teminatının tamamının irat kaydedilmesinin iptali isteminin reddine ilişkin kısmına gelince;
İhale hukukuna ilişkin temel kurallar öngören 4734 sayılı Kanun’un “Geçici teminat” başlıklı 33. maddesinin gerekçesinde, madde ile geçici teminatın asgari oranının %3 olarak belirlendiği ve isteklilerin bunun üzerinde de teminat verilmesine imkan tanınmak suretiyle tekliflerin gizlenmesi esasının korunduğu belirtilmiştir.
Buna göre, ihaleye teklif sunan istekliler, tekliflerinin %3’ü kadar geçici teminat sunabilecekleri gibi, tekliflerinin gizliliğinin sağlanması amacıyla %3’ünden daha fazla da geçici teminat sunabileceklerdir. Ancak, geçici teminatın irat kaydedilmesi durumunda, isteklinin geçici teminat miktarının sadece %3’ünün irat kaydedilmesi, %3’ü aşan kısmının ise iade edilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu ihaleye ait İdari Şartname’nin 19. maddesinde, ihalenin kısmi teklife açık olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamından, davacının 22 kısımdan oluşan uyuşmazlık konusu ihalenin 4, 5, 6, ve 7. kısımları için teklif verdiği, idare tarafından ihalenin 4, 5 ve 6. kısımlarının teknik şartnamede yapılacak değişiklikten sonra ihale edilmek üzere iptal edilmesine karar verildiği, davacının teklif sunduğu 4, 5, 6, ve 7. kısımlar için toplam 97.500,00 TL geçici teminat yatırdığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, ihalenin 7.kısmı için sözleşmeye davet edilen, ancak ihale tarihi itibariyla sosyal güvenlik prim borcu bulunduğu anlaşılan davacının geçici teminatının irat kaydedilmesi yerinde olmakla birlikte, bu miktardan ihalenin üzerinde kalan kısmının teklif tutarının %3’ünü aşan kısmının iade edilmesi gerektiğinden, dava konusu işlemin geçici teminatın tamamının irat kaydına ilişkin kısmında hukuka uygunluk, bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır…” gerekçesiyle Ankara 12. İdare Mahkemesi’nin 21.02.2019 tarih ve E:2018/2465, K:2019/299 sayılı kararının geçici teminatın tamamının irat kaydedilmesine ilişkin kısmının bozulmasına ve bu kısım yönünden dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 04.10.2018 tarihli ve 2018/UM.II-1795 sayılı kararının geçici teminatın tamamının gelir kaydedilmesine ilişkin kısmının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin ihale üzerinde kalan kısmının teklif tutarının %3’ünün irat kaydedilmesi, %3’ünü aşan geçici teminat kısmının iade edilmesi yönünde 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,
Oybirliği ile karar verildi.
- Published in GEÇİCİ TEMİNAT, Geçici Teminatın Gelir Kaydedilmesi, İhale Danışmanı
Geçici Teminatın Gelir Kaydedilmesi – İdari Merci Tecavüzü – Başvurunun Süre Yönünden Reddi
Not : Karardaki mevzuat eski tarihli olduğundan başvuru süreleri gözardı edilmelidir ancak karar kavramlar itibariyle geçerliliğini koruduğu için paylaşılmıştır.
Karar No : 2014/UH.IV-1271
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2008/3526 İhale Kayıt Numaralı “01.04.2008-31.03.2009 Tarihli Koruma Ve Güvenlik Hizmeti Alımı.” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
Yıldız Teknik Üniversitesitarafından 27.02.2008 tarihinde açık ihale usulü ile yapılan “01.04.2008-31.03.2009 Tarihli Koruma ve Güvenlik Hizmeti Alımı” ihalesine ilişkin olarak başvuru sahibince 17.02.2014tarih ve 5806sayı ile Kurum kayıtlarına alınan dilekçe ile başvuruda bulunulmuştur.
Başvuruya ilişkin olarak 2014/768sayılı şikâyet dosyası kapsamında yapılan inceleme neticesinde ön inceleme raporu tanzim edilmiştir.
KARAR:
Şikâyet dilekçesi ve ön inceleme raporu incelendi:
Başvuru dilekçesinde özetle, başvuru konusu ihalenin kendileri üzerine bırakıldıktan sonra itirazen şikâyet başvurusu nedeniyle ihale sürecinin uzadığı aşamada teklif geçerlik süresinin uzatılmasına yönelik bir beyanda bulunulmadığı, idarece gönderilen sözleşmeye davet yazısının teklif geçerlik süresinin bitiminden sonra kendilerine ulaştığı, sözleşme imzalamamaları gerekçesiyle haklarında ihalelere katılmaktan 1 yıl süreyle yasaklama kararının verilerek geçici teminatlarının irat kaydedildiği, yasaklamaya ilişkin açtıkları dava üzerine verilen Danıştay kararı ile yasaklamanın kaldırıldığı, Danıştay kararının haklılıklarını ispatladığı, geçici teminatın kendilerine iade edilmesi gerektiği iddialarına yer verilmiştir.
17.02.2014 tarihli itirazen şikâyet dilekçesi ve İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nce Kuruma gönderilen E:2013/2078, K:2013/1782 sayılı karar incelendiğinde; başvuru sahibinin yasaklama işlemine karşı açtığı davada ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararın, Danıştay 13. Dairesi’nin 22.04.2011 tarih ve E:2009/5244, K: 2011/1763 sayılı kararı ile bozulduğu anlaşılmaktadır. Mevcut incelemeye konu husus ise isteklinin geçici teminatının gelir kaydı işlemine ilişkindir.
Yapılan incelemede, sözleşme imzalamaması nedeniyle başvuru sahibi hakkında idarece yasaklama kararı verildiği ve geçici teminatının gelir kaydedildiği, geçici teminatın gelir kaydına karşı 19.06.2008 tarihinde idareye şikâyet başvurusunda bulunduğu (İdarenin 21.02.2014 tarih ve 36903431 sayılı yazısı ekinde gönderilen belgelerden, başvuru sahibi tarafından çekilen ve teminatın irat kaydedilmesine ilişkin işlemin geri alınması gerektiği, idarenin söz konusu işleminin mevzuata aykırı olduğunu ifade eden 18.06.2008 tarihli ihtarnamenin 19.06.2008 tarihinde idareye ulaştığı görülmüş, söz konusu ihtarname idareye yapılmış şikâyet başvurusu olarak değerlendirilmiştir. Anılan ihtarnamede şikâyete konu hususun 18.06.2008 tarihli yazı ile öğrenildiği belirtilmiştir.), aynı gün İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığı, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31.12.2008 tarih ve E:2008/368, K:2008/794 sayılı görevsizlik kararı üzerine, İstanbul 10. İdare Mahkemesinde dava açıldığı, İstanbul 10. İdare Mahkemece esastan verilen karar için temyize gidildiği, Danıştay 13. Dairesi’nin 28.01.2013 tarih ve E:2011/1706, K:2013/147 sayılı kararında “…geçici teminatın irat kaydedilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle davalı Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne karşı açılan davada; idari merci tecavüzü nedeniyle dosyanın merciine tevdii kararı verilmesi gerekirken, davanın esasının incelenmesi suretiyle verilen İdare Mahkemesi Kararında usule uyguluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle;…İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nin 30.11.2010 tarih ve E:2009/1122, K:2010/1764 sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine” ifadelerine yer verildiği, Danıştay’ın usulden bozma kararı üzerine İstanbul 10. İdare Mahkemesince alınan E:2013/2078, K:2013/1782 sayılı karar ile dava dilekçesinin İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında Kurumumuza gönderildiği, mahkeme kararı ve dava dilekçesinin 20.01.2014 tarihinde Kurum kayıtlarına alındığı ve aynı gün İhalelere Yönelik Yapılacak Başvurular Hakkında Yönetmelik’in 15’inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca başvurunun idareye gönderildiği tespit edilmiştir. Bu kez yine geçici teminatın idarece irat kaydedilmesine yönelik işlemin mevzuata aykırı olduğu iddiası ile 17.02.2014 tarihinde Kuruma itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
19.06.2008 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İhalelere Yönelik Yapılacak Başvurular Hakkında Yönetmelik’in 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında “Kuruma itirazen şikayet süresi; Kanunda ve bu Yönetmelikte özel süre öngörülmeyen hallerde onbeş gündür. Bu süre, idareye yapılan şikayet üzerine alınan kararın bildirimini veya otuz gün içinde idarece karar verilmemesi halinde bu sürenin bitimini izleyen günden itibaren başlar.” hükmü yer almaktadır.
Anılan Yönetmelik hükmü uyarınca idareye yapılan şikâyet başvurusu (19.06.2008) üzerine idarenin otuz günlük karar verme süresini izleyen on beş gün içerisinde Kuruma itirazen şikâyet başvurusunda bulunulması gerekirken bu sürenin bitiminden sonra 17.02.2014 tarihinde Kuruma itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma tarihi, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir.” hükmü aynı Kanun’un 15’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Dilekçelerin görevli mercie tevdii halinde, Danıştaya veya ilgili mahkemeye başvurma tarihi, merciine başvurma tarihi olarak kabul edilir.” hükmü yer almaktadır. Anılan Kanun maddelerinde adli yargı yerlerinde açılmış davanın görev yönünden reddedilmesi halinde, kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabileceği, görevsiz yargı merciine başvurma tarihinin idare mahkemesine başvurma tarihi olarak kabul edileceği, idare mahkemesinin dilekçeyi görevli merciye tevdii halinde ise idare mahkemesine başvuru tarihinin ilgili merciye başvuru tarihi olarak kabul edileceği hüküm altına alınmıştır. Bu çerçevede, Asliye Ticaret Mahkemesinin 31.12.2008 tarihli görevsizlik kararı üzerine 23.03.2009 tarihli dava dilekçesi ile İdare Mahkemesi’ne yapılan başvurunun Kanun’un maddesinin aradığı “kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde başvurma” koşulunu sağladığı kabulü yapılarak Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davanın tarihi (19.06.2008) Kuruma başvuru tarihi olarak değerlendirilse dahi, 19.06.2008 tarihinde aynı zamanda şikâyet başvurusunun da yapıldığı, şikâyete idarece verilecek cevap beklenmeksizin Kuruma yapılan başvurunun (İstanbul 10. İdare Mahkemesi tarafından Kuruma gönderilen dava dilekçesi) İhalelere Yönelik Yapılacak Başvurular Hakkında Yönetmelik’in 15/2 maddesi uyarınca idareye gönderildiği, Yönetmelik’in aradığı şekil unsurları tamamlanarak yapılan başvurunun ise 17.02.2014 tarihinde Kurum kayıtlarına alındığı, 17.02.2014 tarihli başvurunun ise süre yönünden uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere;
Başvurunun reddine,
Oybirliği ile karar verildi.
Geçici Teminatın İrat Kaydedilmesi – İtirazen Şikayet Başvurusu – Tebligatın Usulüne Uygun Olmaması

Karar No : 2019/MK-176
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2010/45439 İhale Kayıt Numaralı “BİLİŞİM VE VERİ TEKNOLOJİLERİ MERKEZİ BİNASI İNŞAATI İŞİ” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Türkiye Petrolleri A.O. Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 2010/45439 ihale kayıt numaralı “Bilişim ve Veri Teknolojileri Merkezi Binası İnşaatı İşi” ihalesine ilişkin olarak Mefa İnşaat İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 28.06.2011 tarihli ve 2011/UY.I-2149 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Davacı Mefa İnşaat İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 15. İdare Mahkemesinin 15.06.2012 tarihli E:2011/2368, K:2012/983 sayılı kararında davanın reddine karar verilmiştir.
Bu defa davacının söz konusu davayı temyiz talebi üzerine Danıştay Onüçüncü Dairesinin 21.12.2018 tarihli E:2012/3592, K:2018/4275 sayılı kararında “… Uyuşmazlık konusu olayda, ihalenin davacı şirket üzerinde bırakılması üzerine 12/10/2010 tarihli sözleşmeye davet yazısının gönderildiği, davacı şirket tarafından usulüne uygun tebligat yapılmadığı iddiasıyla 12/11/2010 tarihinde şikâyet başvurusunda, 02/12/2010 tarihinde başvurunun reddedilmesi üzerine 26/11/2010 tarihinde itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğu, 26/01/2011 tarihli Kurul kararıyla itirazen şikâyet başvurusunun tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle reddedildiği, öte yandan şikâyet ve itirazen şikâyet başvuru süreci devam etmekte iken 05/11/2010 tarihinde idarece sözleşmenin bir başka şirket ile imzalandığı, bu arada davalı idarenin 12/01/2011 tarih ve 74.03.00 sayılı iç yazışmasından; 11/01/2011 tarihinde davacı şirketin geçici teminatının nakde çevrilerek idarenin banka hesabına yatırılıp irat kaydedildiği ve davacı şirkete bildirim yapılmadığı, geçici teminatın irat kaydedileceğine ilişkin önceden de davacıya bir bildirimde bulunulmadığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu Kurul kararında, geçici teminatın irat kaydı ile ilgili 26/01/2011 tarihli Kurul kararında değerlendirme yapıldığı ve işlemin uygun olduğu belirtilmiş ise de 26/01/2011 tarihli Kurul kararının, bu karara esas şikâyet ve itirazen şikâyet dilekçelerinin gelinmesinden geçici teminatın irat kaydına ilişkin bir iddianın bu dilekçelerde yer almadığı gibi Kurul kararında da bu yönde bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir.
Bu durumda, şikâyet ve itirazen şikâyet süreci tamamlanmadan usule aykırı olarak idarece 05/11/2010 tarihinde bir başka şirket ile sözleşme imzaladığı dikkate alındığında geçici teminatın irat kaydı işleminin usulüne uygun bir biçimde davacıya tebliğ edilmediği ve 26/01/2011 tarihli Kurul kararında bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı gözetilerek davacının geçici teminatının irat kaydı işlemine yönelik iddiasının incelenerek Kurulca bir karar verilmesi gerekirken bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın başvurunun reddi yönünde verilen dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır…” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 28.06.2011 tarihli ve 2011/UY.I-2149 sayılı kararının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin geçici teminatın iade edilmesi hususundaki iddiasının esasının incelenmesine geçilmesine,

Oybirliği ile karar verildi.
İhaleden Yasaklanmayı Gerektirecek Yasak Fiil Veya Davranışlar – İhaleden Yasaklanmaları – Geçici Teminatın İrat Kaydedilmesine
Karar No : 2019/MK-124
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2011/50038 İhale Kayıt Numaralı “PAZAR YERİ YAPIM İŞİ” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
Anamur Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yapılan 2011/50038 ihale kayıt numaralı “Pazar Yeri Yapım İşi” ihalesine ilişkin olarak, Karman İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 04.07.2011 tarihli ve 2011/UY.III-2239 sayılı karar ile “Anılan Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Davacı Karman İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 2. İdare Mahkemesi’nin 19.01.2012 tarihli ve E:2011/1503, K:2012/43 sayılı kararı ile “davanın reddine” karar verilmiştir.
Anılan Mahkeme kararına ilişkin yapılan temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 05.12.2018 tarihli ve E:2012/1905, K:2018/3671 sayılı kararı ile “… Davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ve hakkında yasaklama işlemlerine başlanılmasına ilişkin işlemlere karşı yaptığı itirazen şikâyet başvurusunun Kurul tarafından reddine yönelik kısımlarına karşı açılan davanın reddi yönündeki Mahkeme kararında hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacı şirketin geçici teminatının irat kaydına ilişkin işleme karşı yapmış olduğu itirazen şikâyet başvurusunun Kurul tarafından reddine ilişkin kısma gelince;
…
Bu durumda, 4734 sayılı Kanun’un 17. ve 58. maddelerinde, ihaleden yasaklanmayı gerektirecek yasak fiil veya davranışlarda bulunan kişilerin ihaleden yasaklanmaları yanında geçici teminatlarının da irat kaydedileceğine yönelik bir kurala yer verilmediği; aynı Kanun’un 10. maddesi açısından bakıldığında ise, 17. maddeye aykırılık durumunun taahhüt kapsamında sunulacak belgeler arasında Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nde sayılmadığı, davacı şirket tarafından sunulan teklif mektubunun içeriğinde geçen beyanın “taahhütnameye aykırılık” kavramı kapsamında değerlendirilmesinin hukuken mümkün olmadığı dikkate alındığında, davacı şirketin geçici teminatının gelir kaydedilmesine yönelik olarak tesis edilen işleme karşı davalı idareye yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine yönelik Kurul kararında hukuka uygunluk, Mahkemece bu kısma ilişkin olarak davanın reddi yönünde verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Nitekim, Dairemizin 20/09/2013 tarih ve E:2013/1439, K:2013/2305 sayılı kararı da aynı yöndedir.” gerekçesiyle anılan Mahkeme kararının davacı şirketin geçici teminatının irat kaydına ilişkin kısmının bozulmasına ve bu kısım yönünden dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 04.07.2011 tarihli ve 2011/UY.III-2239 sayılı kararının başvuru sahibinin geçici teminatının irat kaydedilmesine yönelik değerlendirmelerin iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin geçici teminatının iade edilmesini teminen anılan Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,
Oybirliği ile karar verildi.

- Published in GEÇİCİ TEMİNAT, Geçici Teminatın Gelir Kaydedilmesi, İHALEDEN YASAKLILIK
Geçici Teminatın Gelir Kaydedilmesi – Anayasa Madde 40 – Hangi Kanun Yollarına Başvurulacağının Gösterilmemiş Olması
Karar No : 2019/MK-110
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2011/57136 İhale Kayıt Numaralı “Açık Öğretim Lisesi Ders Notu Baskısı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Milli Eğitim Bakanlığı Devlet Kitapları Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü tarafından yapılan 2011/57136 ihale kayıt numaralı “Açık Öğretim Lisesi Ders Notu Baskısı” ihalesine ilişkin olarak Milsan Basın Sanayi A.Ş. tarafından açılan davada, İdare Mahkemesince verilen merciine tevdi kararı neticesinde dava dilekçesi Kuruma gönderilmiş, yapılan inceleme sonucunda Kurulca alınan 09.04.2012 tarihli ve 2012/UH.III-1601 sayılı karar ile “..İdarece şikâyete ilişkin olarak alınan kararın en geç 24.02.2012 tarihinde şikâyetçiye bildirildiğinin anılan mahkeme kararından anlaşıldığı, mahkeme kararı ve ekinde yer alan dava dilekçesinin 27.03.2012 tarih ve 12186 sayı ile Kurum kayıtlarına alındığı, dolayısıyla itirazen şikâyet başvuru süresi geçtikten sonra Kuruma başvuruda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Diğer taraftan, şikâyet dilekçesine başvuruda bulunmaya yetkili olunduğuna dair belgeler ile imza sirkülerinin aslı veya yetkili mercilerce onaylı örneğinin (Av. Muhammet Akif Demirezen’e ait onaylı vekaletname örneğinin) ve 4734 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi (j) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca şikâyette bulunanlarca yatırılması zorunlu olan başvuru bedelinin Kurum hesaplarına yatırıldığına dair banka dekontunun eklenmediği hususları tespit edilmiştir.
…
Başvurunun süre ve şekil yönünden reddine” karar verilmiştir.
Davacı Milsan Basın Sanayi A.Ş. tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada Ankara 17. İdare Mahkemesinin 06.08.2012 tarih ve E:2012/815 sayılı yürütmenin durdurulması kararının uygulanmasını teminen alınan 19.09.2012 tarih ve 2012/MK-310 sayılı Kurul kararı ile “1) Kamu İhale Kurulunun 09.04.2012 tarih ve 2012/UH.III-1601 sayılı kararının iptaline,
2) Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda 06.09.2012 tarih ve 30501 sayı ile Kurum kayıtlarına alınan eksiklik tamamlama dilekçesi ile birlikte başvurunun ön inceleme konuları bakımından yeniden incelenmesine, eksiklik tespit edilmesi halinde eksikliklerin süresi içinde tamamlanmasını teminen Kurumun internet sitesinde yayınlanmasına, ayrıca Mahkeme kararı çerçevesinde eksikliklerin yazılı olarak bildirilmesine, başvuru sahibi tarafından eksikliklerin giderilmesi halinde esasın incelenmesine geçilmesine” kararı verilmiştir.
Başvuruya ilişkin olarak esasın incelenmesine geçildiği; ancak bu esnada Kurum tarafından Ankara Bölge İdare Mahkemesine yürütmenin durdurulması kararına itiraz başvurusunda bulunulduğu, Ankara Bölge İdare Mahkemesi tarafından alınan 18.09.2012 tarih ve Y.D. İtiraz No:2012/4385 sayılı karar ile “… Ankara 17. İdare Mahkemesinin 06.08.2012 tarih ve E:2012/815 sayılı yürütmenin durdurulması kararının kaldırılması ve yürütmesinin durdurulması isteminin reddine” kararı verildiği, Ankara Bölge İdare Mahkemesinin bu kararının uygulanmasını teminen alınan 14.11.2012 tarih ve 2012/MK-343 sayılı Kurul kararı ile “1) Kamu İhale Kurulunun 19.09.2012 tarih ve 2012/MK-310 sayılı kararının iptaline,
2) Anılan Bölge İdare Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda 09/04/2012 tarih ve 2012/UH.III-1601 sayılı Kurul kararı gereği 4734 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince başvurunun süre ve şekil yönünden reddine” karar verilmiştir.
Davacı Milsan Basın Sanayi A.Ş. tarafından 09.04.2012 tarihli ve 2012/UH.III-1601 sayılı Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada Ankara 17. İdare Mahkemesinin 14.03.2013 tarih ve E:2012/815, K:2013/319 sayılı kararı ile davanın reddine kararı verilmesi üzerine, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu sonucunda, Danıştay 13. Dairesinin 10.01.2019 tarih ve E:2013/1648, K:2019/73 sayılı kararında “…Devletin, işlemlerinde, bireylerin hangi kanun yolları ve merciilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu öngören Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasının, ayrı bir yasal düzenlemenin varlığını gerektirmeyen, doğrudan uygulanabilir nitelik taşımasından dolayı, yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerinde, bu işlemlere karşı başvurulacak idari mercileri ve kanun yolları ile sürelerini belirtilmesinin zorunlu olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bu itibarla, davacının uhdesinde kalan ihalede geçici teminatının gelir kaydedilmesine ilişkin işlem ve idareye yapılan şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemde Anayasa’nın 40. maddesine uygun olarak hangi kanun yolları ve merciilere başvurulabileceği ve süreleri belirtilmediğinden, itirazen şikayet başvurusunun süre yönünden reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan, dava açma amacı ile Mahkemeye müracaat eden davacılardan, dava dilekçesi ile birlikte Kamu İhale Kurumu’na yapacak itirazen şikâyete ilişkin başvuru ücretini ve başvuruda bulunmaya yetkili olduğuna dair belgeleri sunmasının beklenemeyeceği, 4734 sayılı Kanun’da Mahkemelerce merciine tevdi kararı verilerek Kamu İhale Kurumu’na gönderilerek dosyalardaki başvuru usul ve esaslarına ilişkin herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı, bu şekilde merciine tevdi kararı ile davalı Kuruma gelen dosyadaki itirazen şikayet usulünün özel bir durum oluşturduğunun açık olması karşısında, Mahkemece merciine tevdi kararı verilip verilmeyeceğinin davacılar tarafından davanın açılması aşamasında bilinemeyecek olması nedeniyle, dava dilekçesi ile birlikte sunulması beklenemeyecek olan itirazen şikayet başvurusu bedelini Kurum hesaplarına yatırmak ve başvuruda bulunmaya yetkili olduğuna dair belgeleri sunmak üzere davalı idarece davacıya süre verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, itirazen şikâyet başvurusunun süre ve şekil yönünden reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki temyize konu idare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.” gerekçesiyle Ankara 17. İdare Mahkemesinin 14.03.2013 tarih ve E:2012/815, K:2013/319 sayılı kararının bozulmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada Ankara 17. İdare Mahkemesinin 06.08.2012 tarih ve E:2012/815 sayılı yürütmenin durdurulması kararı doğrultusunda alınan 19.09.2012 tarih ve 2012/MK-310 sayılı karar ile başvuruya ilişkin eksikliklerin giderildiği anlaşıldığından başvuru sahibine eksiklik bildirimi yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulu’nun 09.04.2012 tarihli ve 2012/UH.III-1601 sayılı kararının iptaline,
2- Anılan mahkeme kararında belirtilen gerekçeler uyarınca başvurunun esasının incelenmesine, Oybirliği ile karar verildi.

Karar No : 2019/MK-111
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2005/118141 İhale Kayıt Numaralı “Çorum Merkez İ.Kakaç 18 Derslikli İöo.İnşaatı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan 2005/118141 ihale kayıt numaralı “Çorum Merkez İ. Kakaç 18 Derslikli İÖO. İnşaatı” ihalesine ilişkin Emek İnşaat Toprak Hay. Mad. İmd. Taah. ve San. A.Ş. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 06.02.2012 tarihli ve 2012/UY.III-785 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle, Davacı Emek İnşaat Toprak Hay. Mad. İmd. Taah. ve San. A.Ş. tarafından açılan davada, Ankara 15. İdare Mahkemesinin 18.12.2012 tarihli ve E:2012/674, K:2012/2190 sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan mahkeme kararının davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay Onüçüncü Dairesinin 19.10.2018 tarihli ve E:2013/1300, K:2018/2919 sayılı kararı ile “…İdarî Şartname’nin 10. maddesinde, kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcunun olmadığına ilişkin belgenin sunulmaması ihale dışı bırakılma nedenleri arasında gösterilmesine rağmen, aynı Şartname’nin 7.1. maddesinde yer alan taahhütname verilmesine ilişkin düzenleme uyarınca 10. maddede sayılan belgelere ilişkin incelemenin sözleşme aşamasına bırakıldığı, 24/10/2005 tarihli yazı ile, davacı şirketin sözleşmeye davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren en geç 10 gün İçinde Sosyal Güvenlik Prim borcu olmadığına dair belge ile kesin teminatı vermek suretiyle sözleşme imzalamaya davet edildiği, davacının sözleşmeye davet süresinin son gününe kadar istenen belgeleri getirmediği, davacının sosyal güvenlik prim borcu bulunduğunun anlaşıldığı, anılan hüküm uyarınca, teklif değerlendirme aşamasında teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerekirken, bu aşama geçilerek sözleşmeye davet edilmesi ve anılan belgeyi verememesi nedeniyle, geçici teminatın irat kaydedilmesi işleminde ihale tarihi itibarıyla yürürlükte olan Kanun’un 10. maddesinde taahhütname düzenlemesi bulunmadığından hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacının itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır…” gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 06.02.2012 tarihli ve 2012/UY.III-785 sayılı kararının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, idarece irat kaydedilen geçici teminatı tutarındaki bedelin başvuru sahibine iadesi hususunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,
Oybirliği ile karar verildi.

Geçici Teminatın Gelir Kaydedilmesi- İhaleyi Yapan İdarenin Davacıyı Sözleşmeyi İmzalamak İçin Son Tarih Konusunda Yanlış Bilgilendirmesi
Karar No : 2019/MK-115
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2011/88132 İhale Kayıt Numaralı “Eğitici Ve Kursiyer Ders Kitapları Basımı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 2011/88132 ihale kayıt numaralı “Eğitici ve Kursiyer Ders Kitapları Basımı” ihalesine ilişkin olarak Gökçe Ofset Matbaacılık Ltd. Şti. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 17.10.2011 tarihli ve 2011/UH.I-3433 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Davacı Gökçe Ofset Matbaacılık Ltd. Şti. tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 7. İdare Mahkemesinin 27.03.2013 tarih ve E:2011/2750, K:2013/528 sayılı kararı ile “davanın reddine” karar verilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesinin 14.01.2019 tarihli E:2013/2659, K:2019/107 sayılı kararında “..Davacının aynı ihaleye yönelik kendisiyle sözleşme imzalanması gerektiği iddiasıyla yaptığı itirazen şikayet başvurusunun reddine yönelik Kurul’un 17/10/2011 tarih ve 2011/UH.I-3432 sayılı kararına karşı açtığı davada Ankara 10. İdare Mahkemesi’nce verilen 13/02/2013 tarih ve E:2011/2807, K:2013/116 sayılı ret kararı, Dairemizin 14/1/2019 tarih ve E:2013/2099, K:2019/106 sayılı kararıyla bozularak söz konusu Kurul kararının iptaline kesin olarak karar verilmiştir. Anılan kararda, ihaleyi yapan idarenin davacıyı sözleşmeyi imzalamak için son tarihin 22/08/2011 olduğu konusunda yanlış bilgilendirdiği, bu sebeple uyuşmazlıkta sözleşmeyi imzalama hususundaki son tarihin 22/08/2011 olarak kabul edilmesine karar verilmiş, sözleşmenin 22/08/2011 tarihinde imzalanamamasında eksikliğin davacının kusurundan değil, idareden kaynaklandığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu durumda davacı şirket tarafından idarece kendisiyle sözleşme imzalanmayarak bir başka istekli ile sözleşme imzalanması ve geçici teminatının gelir kaydedilmesi üzerine yapılan itirazen şikayet başvurusunun reddine ilişkin Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yönündeki İdare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, 1.Davacının temyiz isteminin kabulüne, 2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. Maddesi uyarınca Ankara 7.İdare Mahkemesi’nin 27/03/2013 tarih ve E:2011/2750, K:2013/528 sayılı kararının bozulmasına, 3. Dava konusu işlemin iptaline…” karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 17.10.2011 tarihli ve 2011/UH.I-3433 sayılı kararının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onuncu fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,
Oybirliği ile karar verildi.


