Geçici Teminatın Gelir Kaydedilmesi – İdari Merci Tecavüzü – Başvurunun Süre Yönünden Reddi
Not : Karardaki mevzuat eski tarihli olduğundan başvuru süreleri gözardı edilmelidir ancak karar kavramlar itibariyle geçerliliğini koruduğu için paylaşılmıştır.
Karar No : 2014/UH.IV-1271
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2008/3526 İhale Kayıt Numaralı “01.04.2008-31.03.2009 Tarihli Koruma Ve Güvenlik Hizmeti Alımı.” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
Yıldız Teknik Üniversitesitarafından 27.02.2008 tarihinde açık ihale usulü ile yapılan “01.04.2008-31.03.2009 Tarihli Koruma ve Güvenlik Hizmeti Alımı” ihalesine ilişkin olarak başvuru sahibince 17.02.2014tarih ve 5806sayı ile Kurum kayıtlarına alınan dilekçe ile başvuruda bulunulmuştur.
Başvuruya ilişkin olarak 2014/768sayılı şikâyet dosyası kapsamında yapılan inceleme neticesinde ön inceleme raporu tanzim edilmiştir.
KARAR:
Şikâyet dilekçesi ve ön inceleme raporu incelendi:
Başvuru dilekçesinde özetle, başvuru konusu ihalenin kendileri üzerine bırakıldıktan sonra itirazen şikâyet başvurusu nedeniyle ihale sürecinin uzadığı aşamada teklif geçerlik süresinin uzatılmasına yönelik bir beyanda bulunulmadığı, idarece gönderilen sözleşmeye davet yazısının teklif geçerlik süresinin bitiminden sonra kendilerine ulaştığı, sözleşme imzalamamaları gerekçesiyle haklarında ihalelere katılmaktan 1 yıl süreyle yasaklama kararının verilerek geçici teminatlarının irat kaydedildiği, yasaklamaya ilişkin açtıkları dava üzerine verilen Danıştay kararı ile yasaklamanın kaldırıldığı, Danıştay kararının haklılıklarını ispatladığı, geçici teminatın kendilerine iade edilmesi gerektiği iddialarına yer verilmiştir.
17.02.2014 tarihli itirazen şikâyet dilekçesi ve İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nce Kuruma gönderilen E:2013/2078, K:2013/1782 sayılı karar incelendiğinde; başvuru sahibinin yasaklama işlemine karşı açtığı davada ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararın, Danıştay 13. Dairesi’nin 22.04.2011 tarih ve E:2009/5244, K: 2011/1763 sayılı kararı ile bozulduğu anlaşılmaktadır. Mevcut incelemeye konu husus ise isteklinin geçici teminatının gelir kaydı işlemine ilişkindir.
Yapılan incelemede, sözleşme imzalamaması nedeniyle başvuru sahibi hakkında idarece yasaklama kararı verildiği ve geçici teminatının gelir kaydedildiği, geçici teminatın gelir kaydına karşı 19.06.2008 tarihinde idareye şikâyet başvurusunda bulunduğu (İdarenin 21.02.2014 tarih ve 36903431 sayılı yazısı ekinde gönderilen belgelerden, başvuru sahibi tarafından çekilen ve teminatın irat kaydedilmesine ilişkin işlemin geri alınması gerektiği, idarenin söz konusu işleminin mevzuata aykırı olduğunu ifade eden 18.06.2008 tarihli ihtarnamenin 19.06.2008 tarihinde idareye ulaştığı görülmüş, söz konusu ihtarname idareye yapılmış şikâyet başvurusu olarak değerlendirilmiştir. Anılan ihtarnamede şikâyete konu hususun 18.06.2008 tarihli yazı ile öğrenildiği belirtilmiştir.), aynı gün İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığı, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31.12.2008 tarih ve E:2008/368, K:2008/794 sayılı görevsizlik kararı üzerine, İstanbul 10. İdare Mahkemesinde dava açıldığı, İstanbul 10. İdare Mahkemece esastan verilen karar için temyize gidildiği, Danıştay 13. Dairesi’nin 28.01.2013 tarih ve E:2011/1706, K:2013/147 sayılı kararında “…geçici teminatın irat kaydedilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle davalı Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne karşı açılan davada; idari merci tecavüzü nedeniyle dosyanın merciine tevdii kararı verilmesi gerekirken, davanın esasının incelenmesi suretiyle verilen İdare Mahkemesi Kararında usule uyguluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle;…İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nin 30.11.2010 tarih ve E:2009/1122, K:2010/1764 sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine” ifadelerine yer verildiği, Danıştay’ın usulden bozma kararı üzerine İstanbul 10. İdare Mahkemesince alınan E:2013/2078, K:2013/1782 sayılı karar ile dava dilekçesinin İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında Kurumumuza gönderildiği, mahkeme kararı ve dava dilekçesinin 20.01.2014 tarihinde Kurum kayıtlarına alındığı ve aynı gün İhalelere Yönelik Yapılacak Başvurular Hakkında Yönetmelik’in 15’inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca başvurunun idareye gönderildiği tespit edilmiştir. Bu kez yine geçici teminatın idarece irat kaydedilmesine yönelik işlemin mevzuata aykırı olduğu iddiası ile 17.02.2014 tarihinde Kuruma itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
19.06.2008 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İhalelere Yönelik Yapılacak Başvurular Hakkında Yönetmelik’in 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında “Kuruma itirazen şikayet süresi; Kanunda ve bu Yönetmelikte özel süre öngörülmeyen hallerde onbeş gündür. Bu süre, idareye yapılan şikayet üzerine alınan kararın bildirimini veya otuz gün içinde idarece karar verilmemesi halinde bu sürenin bitimini izleyen günden itibaren başlar.” hükmü yer almaktadır.
Anılan Yönetmelik hükmü uyarınca idareye yapılan şikâyet başvurusu (19.06.2008) üzerine idarenin otuz günlük karar verme süresini izleyen on beş gün içerisinde Kuruma itirazen şikâyet başvurusunda bulunulması gerekirken bu sürenin bitiminden sonra 17.02.2014 tarihinde Kuruma itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma tarihi, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir.” hükmü aynı Kanun’un 15’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Dilekçelerin görevli mercie tevdii halinde, Danıştaya veya ilgili mahkemeye başvurma tarihi, merciine başvurma tarihi olarak kabul edilir.” hükmü yer almaktadır. Anılan Kanun maddelerinde adli yargı yerlerinde açılmış davanın görev yönünden reddedilmesi halinde, kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabileceği, görevsiz yargı merciine başvurma tarihinin idare mahkemesine başvurma tarihi olarak kabul edileceği, idare mahkemesinin dilekçeyi görevli merciye tevdii halinde ise idare mahkemesine başvuru tarihinin ilgili merciye başvuru tarihi olarak kabul edileceği hüküm altına alınmıştır. Bu çerçevede, Asliye Ticaret Mahkemesinin 31.12.2008 tarihli görevsizlik kararı üzerine 23.03.2009 tarihli dava dilekçesi ile İdare Mahkemesi’ne yapılan başvurunun Kanun’un maddesinin aradığı “kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde başvurma” koşulunu sağladığı kabulü yapılarak Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davanın tarihi (19.06.2008) Kuruma başvuru tarihi olarak değerlendirilse dahi, 19.06.2008 tarihinde aynı zamanda şikâyet başvurusunun da yapıldığı, şikâyete idarece verilecek cevap beklenmeksizin Kuruma yapılan başvurunun (İstanbul 10. İdare Mahkemesi tarafından Kuruma gönderilen dava dilekçesi) İhalelere Yönelik Yapılacak Başvurular Hakkında Yönetmelik’in 15/2 maddesi uyarınca idareye gönderildiği, Yönetmelik’in aradığı şekil unsurları tamamlanarak yapılan başvurunun ise 17.02.2014 tarihinde Kurum kayıtlarına alındığı, 17.02.2014 tarihli başvurunun ise süre yönünden uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere;
Başvurunun reddine,
Oybirliği ile karar verildi.
- Published in Geçici Teminatın Gelir Kaydedilmesi, İdari Merci Tecavüzü, İhale Danışmanı, İhale Danışmanlığı, İTİRAZEN ŞİKAYET, İTİRAZEN ŞİKAYET SÜRESİNİN BAŞLANGICI
Mal Alım İhalesi – İhtiyacın Uygun Şartlarla Karşılanması – Rekabetin Engellenmesi
Karar No : 2019/UM.I-400
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2019/22965 İhale Kayıt Numaralı “Hemodiyaliz Ünitesi için 9 Kalem Sarf Malzeme Alımı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
Kırşehir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 19.02.2019 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “Hemodiyaliz Ünitesi için 9 Kalem Sarf Malzeme Alımı” ihalesine ilişkin olarak Farmasol Tıbbi Ürünler San. ve Tic. A.Ş.nin 05.02.2019 tarihinde yaptığı şikâyet başvurusunun, idarenin 06.02.2019 tarihli yazısı ile reddi üzerine, başvuru sahibince 12.02.2019 tarih ve 6642 sayı ile Kurum kayıtlarına alınan 12.02.2019 tarihli dilekçe ile itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuştur.
Başvuruya ilişkin olarak 2019/191 sayılı itirazen şikâyet dosyası kapsamında yapılan inceleme neticesinde esas inceleme raporu tanzim edilmiştir.
KARAR:
Esas inceleme raporu ve ekleri incelendi.
İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle,
…
4) Teknik Şartname’nin 5’inci maddesinde “…Solüsyon bidonları TSE belgesine sahip olacaktır.” düzenlemesinin bulunduğu, halbuki diyaliz solüsyonlarında bidonlar bakımından TSE belgesine sahip olma zorunluluğu değil, CE belgesine sahip olma zorunluluğunun bulunduğu, bu düzenleme ile TSE belgesi sahibi diyaliz solüsyonları lehine rekabetin kısıtlandığı iddialarına yer verilmiştir.
Başvuru sahibinin iddialarının değerlendirilmesi sonucunda aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir.
…
4) Başvuru sahibinin 4’üncü iddiasına ilişkin olarak:
Teknik Şartname’nin 5’inci maddesinde “…Solüsyonlar 5 veya 10 litrelik bidonlarda olacaktır. … Solüsyon bidonları TSE belgesine sahip olacaktır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
4734 sayılı Kanun’un “Şartnameler” başlıklı 12’nci maddesinde “…İhale konusu mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin teknik kriterlerine ihale dokümanının bir parçası olan teknik şartnamelerde yer verilir. Belirlenecek teknik kriterler, verimliliği ve fonksiyonelliği sağlamaya yönelik olacak, rekabeti engelleyici hususlar içermeyecek ve bütün istekliler için fırsat eşitliği sağlayacaktır.
Teknik şartnamelerde, varsa ulusal ve/veya uluslararası teknik standartlara uygunluğu sağlamaya yönelik düzenlemeler de yapılır…” hükmüne,
Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Teknik şartname” başlıklı 14’üncü maddesinin ikinci fıkrasında “(2) Teknik şartnamede, varsa ulusal standart ve dengi uluslararası standartlara uygunluğu sağlamaya yönelik düzenleme yapılabilir. Ancak ulusal standardın bulunmaması durumunda sadece uluslararası standart esas alınarak düzenleme yapılabilir…” hükmüne yer verilmiştir. Bu kapsamda, kamu ihale mevzuatı çerçevesinde ulusal ve/veya uluslararası teknik standartlara uygunluğu sağlamaya yönelik düzenlemelerin yapılması idarelerin takdirindedir.
Sonuç olarak; solüsyon bidonlarının TSE belgesine sahip olma şartı getirilmesinin idarenin takdirindeki bir husus olduğu ve mevzuata aykırılık taşımadığı; başvuru sahibince bu şartın belli bir markayı işaret ettiğine ilişkin bir iddiada da bulunulmadığı; 4734 sayılı Kanun’un temel ilkeleri çerçevesinde sadece rekabetin değil ihtiyacın uygun şartlarla karşılanmasının da sağlanması gerektiği; bu itibarla ihtiyacın daha uygun şekilde karşılanmasını temin etmeye yönelik bu düzenlemenin ihalenin iptal edilmesini gerektirmediği neticesine ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
Anılan Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikâyet başvurusunun reddine,
Oybirliği ile karar verildi.
Mal Alım İhalesi – Teklife Konu Cihazların Teknik Şartname’ye Uygunluğunun Katalog Üzerinden Değerlendirilmesi – Danıştay Kararı – Kik Kararı
Karar No : 2019/MK-161
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2018/316557 İhale Kayıt Numaralı “2 Kalem 23 Adet Eswl (Taşkırma) Sistemi Alımı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 2018/316557 ihale kayıt numaralı “2 Kalem 23 Adet Eswl (Taşkırma) Sistemi Alımı” ihalesine ilişkin olarak Novamedtek Medikal ve Tıbbi Cihazlar San. ve Tic. Ltd. Şti. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 16.10.2018 tarihli ve 2018/UM.I-1855 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Davacı Novamedtek Medikal ve Tıbbi Cihazlar san. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 11. İdare Mahkemesinin 21.12.2018 tarihli E:2018/2242, K:2018/2573 sayılı kararında “..Dava konusu uyuşmazlıkta şikayete konu cihazın Teknik Şartname’ye uygunluğu hakkında alınan uzmanlık görüşünde cihaz üzerinde demo incelemesi yapılarak hazırlanacak teknik rapor sonucunda görüş verilebileceği bildirildiği halde demonstrasyon incelemesi yaptırılmaksızın sadece kataloglardaki beyanların teknik şartnameye uygun olduğundan bahisle itirazen şikayet başvurusunun reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Diğer taraftan davacının dava dilekçesi ve savunmaya cevap dilekçelerinde dava konusu kurul kararının itirazen şikayet konusu edilen tüm maddelerin karşılamadığı ve eksik incelemeye dayalı karar verildiği, böylelikle kararın denetlenebilir olmadığına ilişkin ileri sürülen iddiaları dikkate alındığında her ne kadar iki ana başlık altında yapılan itirazen şikayet başvurusunda şikayet konusu birinci maddenin incelenmesinden, iş deneyim belgesinin mevzuata uygun olarak sunulduğu görülmekte ise de davacı tarafından, müdahil şirketin iş deneyim belgesinin hukuka uygun olmadığına ilişkin herhangi bir iddiasının bulunmadığı, hukuka aykırılık iddialarının Kurul kararının denetlenebilir olmadığı ve itiraz edilen tüm hususların karşılanmadığına ilişkin olduğu, bu kapsamda kararın iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, alınan uzmanlık görüşü doğrultusunda cihazın Teknik Şartnameye uygun olup olmadığına ilişkin demonstrasyon incelemesi yaptırılarak uzmanlık görüşüne esas teknik raporun alınmasının ardından teklif edilen cihazın Teknik Şartname’ye uygun olmadığına ilişkin tüm iddialar karşılanarak bir karar verilmesi gerekirken cihazın Teknik Şartnamenin ilgili maddelerine uygun olduğu sonucuna varılarak davacının itirazen şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Söz konusu Mahkeme kararının uygulanmasını teminen 23.01.2019 tarihli ve 2019/MK-35 sayılı Kurul kararı ile “1- Kamu İhale Kurulunun 16.10.2018 tarihli ve 2018/UM.I-1855 sayılı kararının, “ihale üzerinde bırakılan isteklinin teklif etmiş olduğu cihazın ESWL TİP-2 Teknik Şartname’sinin şikayet konusu edilen maddelerine aykırı olduğu” ile ilgili 2’nci iddiası yönünden iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, idarece ihale üzerinde bırakılan istekli tarafından teklif edilen ESWL cihazının şikâyete konu Teknik Şartname maddelerini karşılayıp karşılamadığının tespit edilmesini teminen demonstrasyon yapılması yönünde, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,” karar verilmiştir.
Bu defa yapılan temyiz incelemesi sonucunda Danıştay 13’üncü Dairesi’nin verdiği 13.03.2019 tarihli ve E:2019/374, K:2019/750 sayılı kararda “..Aktarılan kurallara göre İdari Şartname’de isteklilerde aranılan şartların, gerekli belgelerin ve yeterlik kriterlerinin belirtilmesi zorunludur. İdare tarafından teklif edilen ürünün Teknik Şartname’de yer alan ölçütlere uygunluğunu belirlemek amacıyla numune, teknik bilgilerin yer aldığı katalog, Teknik Şartname’ye cevapları ve açıklamaları içeren doküman ile fotoğraf istenebilir. Teklife konu ürünün sunulma yöntemi ile ihale komisyonunca ürünün değerlendirilmesine yönelik ölçütleri içeren İdari Şartname’ye göre, teklife konu cihazın tıbbi ve teknik özelliklerini ortaya koyacak nitelikte teknik doküman ve cihazın marka, model ve tip bilgilerini içeren İdari Şartname’ye uygunluk belgeleri isteklinin teklifi ile birlikte sunulur. Uzmanlık gerektiren teknik hususlarla ilgili olarak ihtisas sahibi kamu hukuku veya özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilerin teknik görüşüne başvurulabilir. Alınacak teknik görüşün uyuşmazlık konusu olayın özünü aydınlatacak nitelikte olması gerekir. Bu bakımdan, davalı idarece alınan teknik görüşte, ihale uhdesinde kalan müdahil şirket ile ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi davacı şirket tarafından teklif edilen ürünlere ait kataloglardan her iki cihazın Teknik Şartname’de belirtilen özellikleri karşıladıkları açıkça ifade edilmiştir. Bu itibarla, ihale konusu olan “2 kalem 23 adet ESWL (Taşkırma) Sistemi Alımı” ihalesine yönelik itirazen şikayet başvurusunda ileri sürülen hususların özel teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle alanında uzman kişilerden teknik görüş alınması gerektiği, teklif edilen cihazların Teknik Şartname’de belirtilen özellikleri karşıladığının davalı idarece alınan teknik görüşle ifade edildiği, dolayısıyla ihale uhdesinde kalan istekli ile davacı şirket tarafından teklif edilen ürünlerin Teknik Şartname’de öngörülen kriterlere uygun olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan Mahkeme kararında itiraz edilen maddelerin çoğunlukla teknik özelliklerle ilgili olduğu ve bu nedenle bunların uygunluğunun demo üzerinden kontrol edilmesi gerektiğine yönelik teknik görüşe dayalı değerlendirmelere yer verilmişse de anılan ihaleye ait İdari Şartname’de yeterlik kriteri olarak teklif edilecek ürüne ait kataloğun belirlendiği, teklife konu cihazların Teknik Şartname’ye uygunluğunun katalog üzerinden değerlendirilmesinin öngörüldüğü, teknik belgeler üzerinden incelemenin yeterli görülmemesi halinde ihale komisyonunun demo yapmak hususunda serbest olduğu, katalog üzerinden yapılan değerlendirme neticesinde ayrıca demo yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı anlaşıldığından, itirazen şikayet başvurusunun reddine ilişkin Kurul kararında hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle
1 ) Davalı ve davalı yanında müdahil temyiz isteminin kabulüne,
2 ) 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. Maddesi uyarınca Ankara 11. İdare Mahkemesi’nin 21/12/2018 tarih ve E:2018/2242, K:2018/2573 saylı kararının bozulmasına,
3 ) Davanın reddine…” karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 23.01.2019 tarihli ve 2019/MK-35 sayılı kararının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 16.10.2018 tarihli ve 2018/UM.I-1855 sayılı Kurul kararının hukuken geçerliliğini koruduğuna,
Oybirliği ile karar verildi.
- Published in Genel
Değerlendirme Dışı Bırakılma – Mal Alım İhalesinde Teknik Şartnameye Uygunsuzluk – İstenilen Niteliklerin Ürün Kataloğunda Gösterilmemiş Olması
Karar No : 2019/MK-155
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2018/342703 İhale Kayıt Numaralı “2 Kalem Diş Üniti” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından yapılan 2018/342703 ihale kayıt numaralı “2 Kalem Diş Üniti” ihalesine ilişkin olarak, Aypa İç ve Dış Ticaret Paz. Ltd. Şti. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 16.01.2019 tarihli ve 2019/UM.I-80 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine” karar verilmiştir.
Anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle, Güloğuz Diş Deposu Tic. ve Paz. Ltd. Şti. tarafından açılan davada, Ankara 10. İdare Mahkemesinin 11.04.2019 tarihli ve E:2019/314, K:2019/741 sayılı kararı ile “…Uyuşmazlık konusu olayda, dava konusu işlemin gerekçesi “Teknik Şartname’nin 4.4. maddesinde belirtilen “tek kaynaktan ışık verilebilme özelliğinin teklif kataloğunda ifade edilmemesi sebebiyle yeterlik kriterlerinin sağlanmadığı” şeklinde olup, konu bu çerçevede incelendiğinde; davalı idare tarafından dosyaya sunulan Teknik Şartname’nin 4.4. maddesinde, alımı yapılacak olan diş ünitinin parçası olan reflektör için “reflektör üzerinden tek ışık kaynağından tek hareketle sarı ışık verilebilmelidir.” şartının getirildiği, davacı tarafından ihale makamına sunulan Teknik Şartnameye Uygunluk Belgesinde de aynı şekilde “reflektör üzerinden tek ışık kaynağından tek hareketle beyaz ışık verilebilmelidir.” ibaresinin yer aldığı, müdahil tarafından ihale makamına sunulan Teknik Şartnameye Uygunluk Belgesinde de aynı şekilde “reflektör üzerinden tek ışık kaynağından tek hareketle beyaz ışık verilebilmedir.” ibaresinin yer aldığı, itirazen şikayet başvurusunu yapan diğer şirket tarafından ihale makamına sunulan Teknik Şartnameye Uygunluk Belgesinde de “reflektör üzerinden tek ışık kaynağından tek hareketle sarı ışık verilebilmektedir.” ibaresinin yer aldığı, üç isteklinin hepsinin tekliflerinde de, sarı ışık-beyaz ışık ayrımından bağımsız olarak “tek ışık kaynağından tek hareketle ışık verilebilme” özelliğinin beyan ve taahhüt edildiği, ihale makamı ve/veya davalı idare tarafından davacının teklif ettiği cihazın bu özelliği taşımadığı, gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğu, ayıplı malın teklif edildiği yönünde yapılmış somut bir tespitin de bulunmadığı, sadece “tek ışık kaynağından tek hareketle ışık verebilme” özelliğinin katalogda belirtilmediği gerekçesiyle işlem tesis edildiği, söz konusu özellik davacı tarafından usulüne uygun şekilde yazılı olarak beyan ve taahhüt edildiğinden, bu özelliğin mevcut olmadığına dair somut bir tespit olmaksızın sadece katalogda belirtilmediği gerekçe gösterilerek yeterlik kriterlerinin karşılanamadığının kabulüne imkan bulunmadığı, davalı idare tarafından işlem tesisine gösterilen gerekçenin maddi olaya/vakıaya uygun olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde gerekçe belirtilerek dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
Kamu İhale Kurulunun 16.01.2019 tarihli ve sayılı kararının, başvuru sahibinin 1(a) iddiası için yapılan değerlendirmeye ilişkin kısmının iptaline,
Oybirliği ile karar verildi.
Terör örgütlerine iltisakı yahut irtibatı bulunduğunun, tahmin ve varsayıma dayalı soyut ifadeler yerine, hukukî denetime elverişli güncel bilgi ve belgelerle ortaya konulması gerektiği
Karar No : 2019/MK-153
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2018/97249 İhale Kayıt Numaralı “Merkez 12 Derslikli B S M- Merkez 24 Derslikli İhl Ve 300 Öğr Pan -Kağızman Merkez 24 Derslikli Fen Lisesi,200 Öğr Pan Ve Spor Salonu-Susuz Merkez 200 Öğr Pan Ve 4 Daireli Öğrt Konutu-Selim Yuk Damlapınar 4 Derslikli Ek İilkokul Yapım İşleri” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Kars İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği tarafından yapılan 2018/97249 ihale kayıt numaralı “Merkez 12 Derslikli BSM- Merkez 24 Derslikli İHL ve 300 Öğr. Pan. -Kağızman Merkez 24 Derslikli Fen Lisesi, 200 Öğr. Pan. ve Spor Salonu-Susuz Merkez 200 Öğr. Pan. ve 4 Daireli Öğrt. Konutu-Selim Yuk. Damlapınar 4 Derslikli Ek İlkokul Yapım İşleri” ihalesine ilişkin olarak Murat Kerimoğlu itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 27.06.2018 tarihli ve 2018/UY.I-1238 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanunun 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikâyet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Davacı Murat Kerimoğlu tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 8. İdare Mahkemesinin 02.11.2018 tarihli E:2018/1628, K:2018/2218 sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan kararın Murat Kerimoğlu tarafından temyiz edilmesi üzerine verilen Danıştay Onüçüncü Dairesinin 28.02.2019 tarihli ve E:2018/4059 K:2019/627 sayılı kararında “…4734 sayılı Kanun’un 11. maddesinin (g) bendinde yer alan “Terör örgütlerine iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bildirilen gerçek ve tüzel kişiler” ifadesi uyarınca haklarında araştırma yapılan gerçek ve tüzel kişilerin, terör örgütleriyle iltisakı yahut irtibatı bulunduğunun, tahmin ve varsayıma dayalı soyut ifadeler yerine, hukukî denetime elverişli güncel bilgi ve belgelerle ortaya konulması gerektiği kuşkusuzdur.
Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacının, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına neden olan olayın olduğu dönem itibarıyla PKK terör örgütüyle iltisakı ya da irtibatı olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı, ancak benzer bir olay nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Yargıtayca verilen kararlar çerçevesinde olay değerlendirildiğinde, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararına konu olan eylemin 2008 yılında gerçekleştiği, davaya konu ihalenin ise 2018 yılında yapıldığı, aradan yaklaşık 10 yıl gibi bir zamanın geçtiği, davacının ihale tarihi itibarıyla PKK terör örgütü ile iltisakını ya da irtibatını ortaya koyan bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün arşiv kayıtlarında da davacının yargılandığı ceza dosyası dışında PKK terör örgütüyle irtibatını ve iltisakını ortaya koyan başkaca bir verinin bulunmadığı, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen HAGB kararının da ortadan kaldırılarak davanın düşürüldüğü görülmektedir.
Bu itibarla, davacının ihale dışı bırakılmasında ve bu karara yönelik yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin kabulüne, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin 02/11/2018 tarih ve E:2018/1628, K:2018/2218 sayılı kararının BOZULMASINA, dava konusu işlemin iptaline, …, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 28/02/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.” karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 27.06.2018 tarihli ve 2018/UY.I-1238 sayılı kararının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,
Oybirliği ile karar verildi.
Yeterlik Kriteri – Kendi Malı Olma Şartı – Yeterlik Kriteri Belirlemede İdarenin Takdir Yetkisi – Danıştay Kararı
Karar No : 2019/MK-152
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2018/209413 İhale Kayıt Numaralı “Karayolları 18 Bölge Müdürlüğü 181 Ve 183 Şube Şeflikleri Yollarında Rutin Yol Bakım, Yapım Ve Onarımı İle Kar Ve Buzla Mücadele İşlerinin Yapılması” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Karayolları 18. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan 2018/209413 ihale kayıt numaralı “Karayolları 18. Bölge Müdürlüğü 181. ve 183. Şube Şeflikleri Yollarında Rutin Yol Bakım, Yapım ve Onarımı ile Kar ve Buzla Mücadele İşlerinin Yapılması” ihalesine ilişkin olarak Varyap Madencilik Nakliye İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 11.07.2018 tarihli ve 2018/UY.I-1311 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Davacı Varyap Madencilik Nakliye İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından açılan davada, Ankara 11. İdare Mahkemesinin E:2018/1731, K:2018/2169 sayılı kararı ile dava konusu işlemin kısmen iptaline karar verilmesi üzerine Kurulca alınan 20.12.2018 tarih ve 2018/MK-407 sayılı karar ile “1- Kamu İhale Kurulunun 11.07.2018 tarihli ve 2018/UY.I-1311 sayılı kararının “araç üstüne takılan ekipmanlara ait özellikler” ve “isteklinin kendi malı olan makinelerin tevsiki”ne ilişkin iddialar ile ilgili kısımlarının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (a) bendi gereğince ihalenin iptaline” karar verilmiştir.
Kurum tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesinin 11.02.2019 tarihli ve E:2019/47, K:2019/308 sayılı kararında “Aktarılan mevzuat kurallarının irdelenmesinden, ihale konusu işin yapılabilmesi için gerekli görülen makine, teçhizat ve diğer ekipman için kendi malı olma şartının aranmaması esas olmakla birlikte işin niteliğinin gerektirdiği hâllerde idare tarafından, ihale konusu işin yapılabilmesi için adaya veya istekliye ait olmasının gerekli görüldüğü makine, teçhizat ve diğer ekipmanın yeterlik kriteri olarak belirlenebileceği, işin niteliği dikkate alınmak suretiyle, idarece temini öngörülen makine ve ekipmandan bir kısmının isteklinin kendi malı olmasına yönelik düzenleme yapılmasının idarenin takdirinde olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, ihale dokümanını satın alan davacı şirket tarafından gerek şikâyet gerekse Kuruma yapılan itirazen şikâyet başvurusunda yer verilen, “araç üstüne takılan ekipmanlara ait özelliklerin ihaleye katılımı daralttığı, araç üstü ekipmanların araca ait bir özellik olmayıp, gerektiğinde kısa sürede imalatı ve tadilatı yapılabilen özellikler olduğu, ancak araç üstü ekipmana ait özellikler aracın şase numarasına işleneceğinden bir ihaleye göre çöp haznesi uygun olan araç sahibi isteklinin, başka bir idarenin belirleyeceği özelliklere uymayacağı, böylelikle ihaleye katılım ve rekabet engellenerek kaynakların verimli kullanılması ilkesini ortadan kaldıracağı” iddiasına karşı Kurulca, “bazı araçlarda araç üstü ekipmanlar için istenilen kriterlerin ihtiyaçların karşılanması maksadıyla idarenin takdir yetkisi kapsamında değerlendirilebileceği, ayrıca ihaleye 9 isteklinin teklif verdiği göz önüne alındığında kendi malı olması istenilen ekipmanlara ilişkin aranılan özelliklerin mevzuat kuralları uyarınca idarenin ihtiyaçlarını uygun şartlarla ve zamanında sağlama sorumluluğu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği” hususu belirtilmek suretiyle davacı şirketin bu iddiasının karşılandığı; ancak Ankara 11. İdare Mahkemesi’nce verilen kararda, davacı şirketin şikâyet ve itirazen şikâyet başvurularında açıkça ifade edilmeyen hususlara ilişkin değerlendirme yapılarak davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi “İhale dokümanında isteklilerin kendi malı olması istenilen araçlardan 1 adet vakumlu süpürgenin 6 metreküp çöp kapasiteli olmasının istenildiği; ancak idarece isteklilerin kendi malı olması istenilen araçların teknik özelliklerine yönelik belirlemeler yapılırken asgari ve azami sınırlamaya yer verilmesi, dolayısıyla uyuşmazlığa konu ihalede olduğu gibi (6 metreküp çöp kapasiteli olması) kesin ve net ifadelerden kaçınılması gerektiği, bu nedenle ihale dokümanında yer verilen “6 metreküp çöp kapasiteli olması” ifadesinin ihaleye katılımı daraltacağı veya engelleyeceği, dolayısıyla rekabeti olumsuz etkileyeceği şeklinde değerlendirmede bulunulduğu görülmüştür.
Öte yandan, davacı şirketin itirazen şikâyet başvurusunda yer alan İdari Şartname’de kendi malı olan tesis, makine, teçhizat ve diğer ekipmanın tevsiki hususuna ilişkin 7.5.5. maddesinin, Yapım işleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 41. maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı düzenlendiği” iddiasına ilişkin olarak ise, idarece ihalede kendi malı olma şartı getirilen araçların tevsik belgeleri ile ilgili İdari Şartname’nin 7.5.5. maddesinde Yapım işleri ihaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 41. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen belgelerden “serbest muhasebeci raporu”na yer verilmediği görülse de, mevzuatta yer almayan yeni ve farklı bir belgenin istenilmediği, isteklilerin anılan Yönetmelik uyarınca kendi malı olan tesis, makine ve teçhizatı sayma suretiyle belirtilen diğer belgeler ile de tevsik edebilecekleri sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin bu kısımlarının iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.” ifadelerine yer verilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 20.12.2018 tarihli ve 2018/MK-407 sayılı kararının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, Kamu İhale Kurulunun 11.07.2018 tarihli ve 2018/UY.I-1311 sayılı kararının hukuken geçerliliğini koruduğuna,
Oybirliği ile karar verildi.
Belgelerin Sunuluş Şekli – İş Ortaklığının Ortaklık Yapısını Gösterir Belgenin Sunulmaması – Danıştay Kararı – Değerlendirme Dışı Bırakılma
Karar No : 2019/MK-151
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2018/186937 İhale Kayıt Numaralı “Müdürlüğümüze Bağlı Birimler/Sağlık Tesisleri 24 Aylık 3 Kısım Yakıt Hariç Taşıt Kiralama Hizmet Alımı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Ankara İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan 2018/186937 ihale kayıt numaralı “Müdürlüğümüze Bağlı Birimler/Sağlık Tesisleri 24 Aylık 3 Kısım Yakıt Hariç Taşıt Kiralama Hizmet Alımı” ihalesine ilişkin olarak Mert Mümessillik Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuş ve Kurulca alınan 27.06.2018 tarihli ve 2018/UH.I-1235 sayılı karar ile “ 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine” karar verilmiştir.
Davacı Likra Turz. Sey. Tem. Paz. San. Tic. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 13. İdare Mahkemesinin E:2018/1625 sayılı kararında “..somut olayda Elif Esra Öztunç’un Boss Ulaşım T.A.Ş adına temsile yetkili tek kişi olduğu gibi aynı zamanda 10/01/2018 tarihli 9491 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi’ne göre bu şirketin tek ortağı Elif Esra Öztunç olan bir Anonim Şirket olduğu, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Belgelerin Sunuluş Şekli” başlıklı 31. maddesinin 7. fıkrasında 19/06/2018 tarih ve 30453 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yapılan değişikliğe göre davacı iş ortaklığının özel ortağının ortaklık yapısını gösterir Ticaret Sicil Gazetesi’nin ihaleye katılım ve yeterliğe ilişkin olduğu belge içerisindeki bilgi eksikliğinin ise 31. maddenin 7. fıkrası kapsamında Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin internet sayfası üzerinden tamamlanılabilecek nitelikte bir bilgi eksikliği olduğu görüldüğünden davacı iş ortaklığının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına yönelik tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Öte yandan dava konusu işlemin ihaleye ilişkin olduğu dikkate alındığında telafisi güç ve imkansız zararlara da yol açabilecek nitelikte olduğu da tabidir…” gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir.
Anılan Mahkeme kararının uygulanabilmesini teminen Kurulun 19.09.2018 tarih ve 2018/MK-343 sayılı kararında “1- Kamu İhale Kurulunun 27.06.2018 tarihli ve 2018/UH.I-1235 sayılı kararının 3’üncü iddia ile ilgili kısmının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikâyet başvurusunun reddine,” karar verilmiştir.
Bu defa temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 21.02.2019 tarih ve E:2018/4070, K:2019/497 sayılı kararı ile “Aktarılan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, ihaleye katılanların tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir belgelerin sunulmasının istendiği; bu kapsamda şirketler, dernekler ve vakıflar arasında ayrıma gidilerek, bunlar arasındaki farkın ortaya konulabilmesi amacıyla “ilgili” kelimesinin vurgulandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, mevcut düzenlemeye göre ihaleye katılan tüzel kişi “şirket” olduğunda ortaklarının “dernek” olduğunda üyelerinin, “vakıf” olması durumunda ise üyelerinin ve kurucularının kimler olduğunu gösterir belgeler ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir belgeler ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir belgelerin sunulmasının zorunlu olduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesi’nde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tastikli imza sirkülerinin istenilmesine ilişkin düzenlemeyle anılan belgelerin tek seferde teklif dosyası kapsamında sunulmasına önem verildiği, bu hususun ihalelere katılım ve yasak fiil veya davranışlarda bulunulması halinde yaptırım uygulanacak kişilerin tespiti açısından önem arz ettiği görülmektedir. Bununla birlikte Hizmet alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 31. maddesinin yedinci fıkrasında yer verilen düzenlemenin ihaleye katılım ve yeterlik kriterlerine ilişkin sunulması istenen belgeleri teklif ekinde sunma zorunluluğundan isteklileri muaf tutmadığı, söz konusu düzenlemenin belgelerin sunuluş şekline ilişkin şartların aranmamasına yönelik olduğu, bir başka anlatımla, belgelerin sunuluş şekline ilişkin olarak belgenin aslının yahut noter onaylı suretinin sunulması veya “aslı idarece görülmüştür” gibi ibarelere ilişkin şekli şartları ilgilendiren bir düzenleme olduğu anlaşılmaktadır. Davacı İş Ortaklığı tarafından teklif ekinde sunulan 16/01/2018 tarih ve 9495 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde özel ortağın ortaklık yapısına veya ortaklarına ilişkin herhangi bir bilginin bulunmadığı anlaşıldığından, davacı iş ortaklığının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle
1 ) Davalı ve davalı idare yanında müdahilin temyiz istemlerinin kabulüne,
2 ) 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. Maddesi uyarınca Ankara 13. İdare Mahkemesi’nin 08/11/2018 tarih ve E:2018/1625, K:2018/2141 sayılı kararının bozulmasına, …” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 19.09.2018 tarih ve 2018/MK-343 sayılı kararının iptaline,
2-Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 27.06.2018 tarihli ve 2018/UH.I-1235 sayılı kararın hukuken geçerliliğini koruduğuna,
Oybirliği ile karar verildi.
İdarenin Sözleşmeye Davet Mektubunda Sözleşme Tarihini Yanlış Belirlemiş Olması – Sözleşme İmzalamak İçin İhale Uhdesinde Kalanın 10 Gün Süresinin Olması
Karar No : 2019/MK-148
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2011/78147 İhale Kayıt Numaralı “Meriç-Ergene İletim Kanalı P1 Pompa İstasyonu İle Enh Ve Sanat Yapıları” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Çevre ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Edirne 11. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan 2011/78147 ihale kayıt numaralı “Meriç-Ergene İletim Kanalı P1 Pompa İstasyonu ile Enh ve Sanat Yapıları” ihalesine ilişkin olarak, Uytaş Uluslararası Yapı ve Tic. A.Ş. – Eray Yapı San. Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 09.01.2012 tarihli ve 2012/UY.II-171 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle, Uytaş Uluslararası Yapı ve Tic. A.Ş. – Eray Yapı San. Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı tarafından açılan davada, Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin 28.09.2012 tarihli ve E:2012/322, K:2012/1347 sayılı kararı ile “davanın reddine” karar verilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesinin 25.02.2019 tarihli ve E:2013/258, K:2019/554 sayılı kararı ile “Çevre ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Edirne 11. Bölge Müdürlüğü tarafından 30/06/2011 tarihinde açık ihale usulü ile “Meriç-Ergene İletim Kanalı P1 Pompa İstasyonu ile Enh ve Sanat Yapıları” ihalesi yapılmıştır.
İhale 15.363.414,00 TL bedelle davacı şirketlerin uhdesinde bırakılmıştır.
İdarenin 02/11/2011 tarihli sözleşmeye davet yazısı acele posta servisi (APS) yoluyla 04/11/2011 tarihinde davacılara tebliğ edilmiştir. Söz konusu yazıda, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren en geç on gün içinde sözleşmenin imzalanması gerektiği belirtilmiş, ayrıca sözleşmenin imzalanması gereken son tarih 21/11/2011 olarak gösterilmiştir.
Davacılar tarafından 21/11/2011 tarihinde sözleşme imzalamak için idareye yapılan başvuru, on günlük süre geçtiği gerekçesiyle reddedilmiştir.
Davacılar iş ortaklığı tarafından, idarece sözleşme imzalanmaması nedeniyle yapılan itirazen şikayet başvurusunun reddi üzerine de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
…
Uyuşmazlık, davacının süresi içinde sözleşme imzalamak için ihaleyi yapan idareye başvurup başvurmadığı noktasında toplanmaktadır.
Sözleşmeye davet yazısının tebliği ile ihale sözleşmesinin taraflarca imzalanarak noterlikçe onaylanması aşamasına kadarki süreç, sözleşme öncesi aşama olarak adlandırılmaktadır. Bu aşamada henüz taraflar arasında akdedilen bir sözleşme olmamakla birlikte, sözleşme yapma niyetinde olan her iki tarafın bu aşamada dürüstlük kuralı gereğince özenli şekilde birbirlerine bilgi verme yükümlülüğü bulunmaktadır. (Buz Vedat, Kamu İhale Sözleşmelerinin Kuruluşu ve Geçerlilik Şartları, 2007, Ankara, S. 156). Bu yükümlülük, yanlış ve eksik bilgi vermekten kaçınmayı da gerektirir. Nitekim Dairemizin 14/01/2019 tarih ve E:2013/2099, K:2019/106 sayılı kararı da aynı yöndedir.
Olayda davacı, sözleşmenin imzalanması için son tarihin ihaleyi yapan idarenin yanlış bilgilendirmesi sonucu 21/11/2011 olarak kabul edilmesi gerektiğini iddia ederken, davalı idare ise sözleşmeye davet yazısının fiil tebliğ tarihi olan 04/11/2011 tarihi esas alınarak 14/11/2011 tarihi olduğunu savunmaktadır. İhaleyi yapan idarenin 02/11/2011 tarihli yazı ile davacıyı sözleşmeyi imzalamak için son tarihin 21/11/2011 olduğu konusunda yanlış bilgilendirdiği ve hataya düşmeye sebep olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, sözleşmenin imzalama hususundaki son tarihin 21/11/2011 olarak kabul edilmesi zorunludur.
Bu itibarla, idarece sözleşme imzalanmaması üzerine yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.” şeklinde gerekçe belirtilerek mahkeme kararının bozulmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 09.01.2012 tarihli ve 2012/UY.II-171 sayılı kararının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,
Oybirliği ile karar verildi.
- Published in DANIŞTAY KARARI, DANIŞTAY KARARLARI, KİK KARARI, Kİk Kararı, kik kararı, KİK KARARLARI, SÖZLEŞMEYE DAVET
Teklif Sahiplerinin Ekonomik Ve Mali Yeterliklerini Gösteren Belgelerinin Serbest Muhasebeci Tarafından Onaylanmış Olması
Karar No : 2019/MK-144
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2010/117382 İhale Kayıt Numaralı “(ESPİYE – YAĞLIDERE) AYRIM – YAĞLIDERE – ALUCRA YOLU KM:13+600 – 80+500 ARASI TOPRAK İŞLERİ, SANAT YAPILARI YAPILMASI İŞİ” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan 2010/117382 İKN’li “(Espiye-Yağlıdere) Ayrım-Yağlıdere-Alucra Yolu Km: 13+600 – 80+500 Arası Toprak İşleri, Sanat Yapıları Yapılması İşi” ihalesine ilişkin olarak Odisan Ortadoğu İnşaat San. Tic. A.Ş. – Askal İnşaat Tes. Ltd. Şti. Ortak Girişimi tarafından itirazen şikayet başvurusunda bulunulmuş ve Kamu İhale Kurulunun 12.11.2010 tarihli ve 2010/UY.I-3513 sayılı kararı ile “4734 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Anılan Kurul kararının iptali istemiyle, Odisan Ortadoğu İnşaat San. Tic. A.Ş. – Askal İnşaat Tes. Ltd. Şti. Ortak Girişimi tarafından açılan davada, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 13.11.2014 tarihli ve E:2010/4903, K:2014/3530 sayılı kararı ile 12.11.2010 tarihli ve 2010/UY.I-3513 sayılı Kurul kararının iptaline karar vermiştir.
Bu karar üzerine Kamu İhale Kurulunun 08.04.2015 tarihli ve 2015/MK-157 sayılı kararı ile “1) 12.11.2010 tarihli ve 2010/UY.I-3513 sayılı Kurul kararının iptaline,
2) 4734 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine” karar verilmiştir.
Danıştay Onüçüncü Dairesinin 13.11.2014 tarihli ve E:2010/4903, K:2014/3530 sayılı kararının Kurum tarafından temyizi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 03.06.2015 tarihli ve E:2015/1406, K:2015/2367 sayılı kararı ile “…davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 13/11/2014 günlü, E:2010/4903; K:2014/3530 sayılı kararının bozulmasına” şeklinde karar vermek suretiyle Danıştay Onüçüncü Dairesinin 13.11.2014 tarihli ve E:2010/4903, K:2014/3530 sayılı kararının bozulmasına karar vermiştir.
Bu karar üzerine Kamu İhale Kurulunun 10.02.2016 tarihli ve 2016/MK-53 sayılı kararı ile “1) 08.04.2015 tarihli ve 2015/MK-157 sayılı Kurul kararının iptaline,
2) 4734 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı ile dosyaya yeniden bakan Danıştay Onüçüncü ve Sekizinci Daireleri müşterek Kurulunca verilen 16.04.2018 tarihli ve E:2016/1023, K:2018/1371 sayılı kararı ile “dava konusu Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 35. maddesinin 6. fıkrası ile 36. maddesinin 10. fıkrasındaki eksik düzenlemenin iptaline oyçokluğuyla, 12.11.2010 tarih ve 2010/UY.I-3513 sayılı Kamu İhale Kurulu kararının iptaline
Oybirliğiyle” karar verilmiştir.
Bu karar üzerine Kamu İhale Kurulunun 08.08.2018 tarihli ve 2018/MK-286 sayılı kararı ile “1- Kamu İhale Kurulunun 12.11.2010 tarihli ve 2010/UY.I-3513 sayılı kararının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanunun 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,” karar verilmiştir.
Danıştay Onüçüncü ve Sekizinci Daireleri müşterek Kurulunca verilen E:2016/1023 K:2018/1371 sayılı kararın Kurum tarafından temyizi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 15.10.2018 tarih ve E:2018/2409, K:2018/4096 sayılı kararı ile “…Serbest muhasebeciler tarafından gerçekleştirilen iş ve işlemlerin kesinlik ve resmiyet kazanabilmesi için serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirlerce denetlenerek onaylanması ve sorumluluğun garanti altına alınması ya da vergi dairelerince kabul edilmesi gerekmektedir. Böylece, Kanun’un özel olarak yetkilendirdiği kişilerce, işlemlerin genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince gerçekleştirildiği teyit edilmekte ve kesinlik kazanmaktadır. Bu noktadan sonra bu iş ve işlemlerde değişiklik yapılabilmesi ancak ilgili kanunlarında gösterilen usul ve prensipler çerçevesinde gerçekleştirilebilmekte; aksi durumlarda yaptırım öngörülmektedir. Dava konusu düzenlemeyle, ihalelere teklif verenlerin ekonomik ve mali durumlarının manipüle edilmesinin ve 4734 sayılı Kanun’un 5. maddesinde sayılan temel ilkelerin ihlal edilmesinin önlenmesine katkı sağlanmaktadır.
Bu itibarla, dava konusu düzenlemeler ile, teklif sahiplerinin ekonomik ve mali yeterliklerini gösteren belgelerin kesinleşmiş, onaylanmış, denetimden geçmiş ve doğruluğunun garanti edilmiş olmasının istenildiği, bu belgelerin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir ya da vergi dairesince onaylanmış olmasının da, bahse konu belgelerin ilgili mevzuatına göre düzenlenerek resmiyet kazanmış olması anlamına geldiği anlaşıldığından, Yapım işleri ihaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin dava konusu edilen 35. maddesinin altıncı fıkrası ile 36. maddesinin onuncu fıkrasında ve söz konusu Yönetmelik hükümlerine dayanılarak tesis edilen 12/11/2010 günlü, 2010/UY.I-3513 sayılı Kamu İhale Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” şeklinde karar vermek suretiyle Danıştay Onüçüncü ve Sekizinci Daireleri müşterek Kurulunca verilen E:2016/1023 K:2018/1371 sayılı kararın bozulmasına kesin olarak karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1-Kamu İhale Kurulunun 08.08.2018 tarihli ve 2018/MK-286 sayılı kararının iptaline,
2-Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, Kamu İhale Kurulunun 12.11.2010 tarihli ve 2010/UY.I-3513 sayılı kararının hukuken geçerliliğini koruduğuna,
Oybirliği ile karar verildi.
- Published in Genel
İhale Uhdesinde Kalan Tarafından, İkinci En Avantajlı Teklif Sahibi Hakkında İtirazen Şikâyet Başvurusu Yapmasında Kanuni Bir Engel Bulunmadığı
Karar No : 2019/MK-141
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2017/495930 İhale Kayıt Numaralı “Söylemez Barajı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Barajlar ve HES Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan 2017/495930 ihale kayıt numaralı “Söylemez Barajı” ihalesine ilişkin olarak BRJ İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi – ICC Grup İnşaat Ticaret Limited Şirketi İş Ortaklığı itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 20.03.2018 tarihli ve 2018/UY.IV-607 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince başvurunun ehliyet yönünden reddine” karar verilmiştir.
Davacı Bergiz A.Ş. tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 11. İdare Mahkemesinin 12.07.2018 tarihli E:2018/1459 K: 2018/1619 sayılı kararı ile “davanın reddine” karar verilmesi üzerine davacı tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine Danıştay Onüçüncü Dairesinin 16.10.2018 tarihli ve E:2018/3272, K: 2018/2853 sayılı kararı ile “Aktarılan mevzuat hükümlerinden, ihaleye teklif sunan isteklilerin ihale sürecine ilişkin olarak hukuka uygun bulunmadığı düşünülen işlem ve eylemler hakkında şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabilecekleri anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, dava konusu ihalede istekli olan ve katılmış olduğu ihale uhdesinde kalan müdahil iş ortaklığı tarafından, ikinci en avantajlı teklif sahibi hakkında itirazen şikâyet başvurusu yapmasına kanuni bir engel bulunmadığından, başvuru sahibinin hukuken korunması gereken güncel bir menfaatinin bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun ehliyet yönünden reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak, davacı şirket tarafından müdahil iş ortaklığınca yapılan başvurunun süresinde olmadığına yönelik itiraz Kamu İhale Kurulu tarafından değerlendirileceğinden, Dairemizce bu hususa ilişkin olarak bu aşamada karar verilemeyeceği kuşkusuzdur.” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 20.03.2018 tarihli ve 2018/UY.IV-607 sayılı kararının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda başvuruya ilişkin olarak süre yönünden inceleme yapılmasına,
Karar verilmesini teminen konunun Kurul gündemine alınmasını arz ederim.
Oybirliği ile karar verildi.
- Published in Genel