Yapım İşi İhalesi – Benzer İş – İş Deneyim Belgesinin Güncellenmesi – Danıştay Kararı
Karar No : 2019/MK-221
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2017/470485 İhale Kayıt Numaralı “Torbalı(Hariç)-Ödemiş-Çatal-Tire Hat Kesimine Milli Sinyalizasyon Projesi Kapsamında Yol Boyu Sinyalizasyon Ve Telekomünikasyon Sistemleri Tesisi İşi” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 2017/470485 ihale kayıt numaralı “Torbalı(Hariç)-Ödemiş-Çatal-Tire Hat Kesimine Milli Sinyalizasyon Projesi Kapsamında Yol Boyu Sinyalizasyon ve Telekomünikasyon Sistemleri Tesisi İşi” ihalesine ilişkin olarak, Proyap İnşaat A.Ş. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 17.04.2018 tarihli ve 2018/UY.II-804 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Davacı Proyap İnşaat A.Ş. tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 15. İdare Mahkemesinin 31.10.2018 tarihli E:2018/1252, K: 2018/1990 sayılı kararında “…Uyuşmazlıkta, davalı Kamu İhale Kurumunca benzer iş kapsamında olduğu hususunda ihtilaf bulunan “Tünellerin Elektrik, Elektronik, Elektromekanik ve Çeşitli Kontrol Sistemleri Proje ve Yapım İşleri”nin iş deneyim belgesinde, Yapım işlerinde Benzer iş Grupları Tebliğde Yer Alan (E) I. Grup İşler dışındaki işler ayrıştırılmak ve söz konusu işlerin tutarı çıkarılmak suretiyle iş deneyim belgesinin ihale şartnamesinde belirtilen tutarı karşılayıp karşılamadığı yönünde araştırma yapılarak bir sonuca varıldığı ve söz konusu belge tutarının, sözleşme tarihi olan 11.12.1997 tarihinde yayınlanan Resmi Gazete’de yer alan Dolar alış kuru üzerinden çevrilmesi ve güncellenmesi neticesinde iş deneyim belge tutarının belirlendiği görülmekte olup bu konuda yapılan itirazen şikayet başvurusunun reddine ilişkin Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine,…” ifadelerine yer verilerek başvurunun reddine karar verilmiştir.
Davacı Proyap İnşaat A.Ş. tarafından anılan mahkeme kararının iptal edilmesi istemiyle açılan temyiz başvurusu sonrasında, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 28.03.2019 tarihli ve E:2019/60, K:2019/951 sayılı kararında “…Uyuşmazlık konusu iş deneyim belgesine konu ‘Tüneller Elektrik, Elektronik, Elektromekanik ve Çeşitli Kontrol Sistemleri Proje ve Yapım İşinin” ihale şartnamesinde belirtilen ‘Trafik İzleme ve Yönetim Sistemi Kurulması” işlerini kapsadığı ve ihale konusu “Torbalı(Hariç)-Ödemiş-ÇataI-Tire Hat Kesimine Milli Sinyalizasyon Projesi Kapsamında Yol Boyu Sinyalizasyon ve Telekomünikasyon Sistemleri Tesisi Yapım İşi” ile benzerlik gösterdiği, öte yandan, anılan işler ve benzer iş gruplarının büyüklüğü ve nitelikleri değerlendirildiğinde, ihale konusu işin gerçekleştirilebilmesi için E/l grubuna girmeyen iş kalemlerinin de gerçekleştirilmek zorunda olduğu, kapsamlı ve nitelikli işlerde her zaman farklı iş gruplarına giren iş kalemlerinin bulunabileceği, belgenin bir bütün olarak değerlendirilmesinin benzer iş kavramıyla hedeflenen ihale konusu işin deneyim sahibi kişilere gördürülmesi amacına uygun olacağı açıktır.
Bu itibarla, iş yönetme belgesine konu ‘Tüneller Elektrik, Elektronik, Elektromekanik ve Çeşitli Kontrol Sistemleri Proje ve Yapım İşi”nin tamamının benzer iş kapsamında değerlendirilmesi ve buna göre bir güncelleme yapılarak belge tutarının hesaplanması gerektiğinden, davacı şirketin itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.
Ayrıca, davacı şirket tarafından, iş yönetme belgesinin güncellemesinin birim fiyat olarak yapılması gerektiği iddia edilmiş ise de, iş yönetme belgesine ilişkin sözleşmenin yabancı para birimi cinsinden yapıldığı anlaşıldığından, iş deneyim tutarının güncellenmesinin, Yönetmeliğin 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca yapılması gerektiği açıktır…” ifadelerine yer verilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
Kamu İhale Kurulunun 17.04.2018 tarihli ve 2018/UY.II-804 sayılı kararının iptaline,
2- Danıştay Onüçüncü Dairesi kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,
Oybirliği ile karar verildi.
- Published in BENZER İŞ, DANIŞTAY KARARI, DANIŞTAY KARARLARI, İhale Danışmanı, İhale Danışmanlığı, İş Deneyim Belgesi, İş Deneyim Belgesinin Güncellenmesi, Kamu İhale Danışmanı, Kamu İhale Danışmanlığı
Kısmi Teklife Açık Ancak Birim Fiyat Teklifi Almak Suretiyle Gerçekleştirilen İhalelerde Yalnızca Bir Adet Teklif Mektubu Sunulması Gerektiği
Karar No : 2019/MK-158
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2011/179344 İhale Kayıt Numaralı “Ekmek-Süt Ve Süt Ürünleri,Tavuk Eti-Yumurta, Kuru Gıda Bakkaliye, Sebze Meyve,Dana Eti,Balık Ve Hazır Tatlı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Fethi Bayçın Huzurevi Müdürlüğü tarafından yapılan 2011/179344 ihale kayıt numaralı “Ekmek-Süt ve Süt Ürünleri, Tavuk Eti-Yumurta, Kuru Gıda Bakkaliye, Sebze Meyve, Dana Eti, Balık ve Hazır Tatlı Alımı” ihalesine ilişkin olarak Tuncay Taşlıdere itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 30.01.2012 tarihli ve 2012/UM.III-677 sayılı karar ile “İhalenin 2 nci ve 4 üncü kalemlerine ilişkin olarak anılan Kanunun 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,” karar verilmiştir.
Anılan Kurul kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle, Palme Gıda Paz. Tem. ve Yem. Hizm. Turz. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından açılan davada, Ankara 8. İdare Mahkemesinin 29.06.2012 tarihli E:2012/728 sayılı kararı ile “…dava konusu işlemin ihalenin 4. kalemindeki “Kuru gıda” kısmına ilişkin davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin kısmının 2577 sayılı Kanunun 27. Maddesi hükmü uyarınca teminat aranmaksızın yürütmesinin durdurulmasına; ihalenin 2. kalemindeki “Süt ve süt ürünleri” kısmına ilişkin davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin kısım yönünden ise yürütmenin durdurulması isteminin reddine,…” karar verilmiştir.
Anılan Mahkeme kararının uygulanmasını teminen alınan 29.08.2012 tarihli ve 2012/MK-291 sayılı Kurul kararı ile “1- Kamu İhale Kurulunun 30.01.2012 tarihli ve 2012/UM.III-677 sayılı kararının ihalenin 4. kaleminde davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin kısmının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince, ihalenin 4. kalemine ilişkin olarak itirazen şikâyet başvurusunun reddine,” karar verilmiştir.
Daha sonra Ankara 8. İdare Mahkemesinin 20.12.2012 tarihli ve E:2012/728, K:2012/1984 sayılı kararı ile “…dava konusu işlemin ihalenin 4. kalemindeki “Kuru gıda” kısmına yönelik davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin kısmının iptaline, davanın ihalenin 2. kalemindeki “Süt ve süt ürünleri” kısmına yönelik davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin kısım yönünden ise reddine,…” karar verilmiş olup, anılan Mahkeme kararının gereği 29.08.2012 tarihli ve 2012/MK-291 sayılı Kurul kararı ile yerinde getirilmiş olduğundan, bu aşamada herhangi bir işlem yapılmamıştır.
Davacı tarafından yapılan temyiz başvurusu neticesinde ise Danıştay Onüçüncü Dairesinin 13.03.2019 tarihli ve E:2013/594, K:2019/754 sayılı kararı ile “…Aktarılan mevzuat hükümleri ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, kısmi teklife açık olmakla birlikte, birim fiyat teklifi almak suretiyle gerçekleştirilen ihalelerde yalnızca bir adet teklif mektubu sunulması ve teklif verilen kısımlara ait toplam tutarın birim fiyat teklif mektubunun ve birim fiyat teklif cetvelinin ilgili yerine yazılması gerektiği, davacı tarafından ihalenin 2. ve 4. kalemlerine ayrı ayrı iki adet birim fiyat teklif mektubu ve iki adet birim fiyat teklif cetveli sunulduğu, birim fiyat teklif mektuplarına iki kısmın toplam tutarının değil her bir kısım için teklif edilen tutarların yazıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, teklif mektubunda ve eki fiyat cetvelinde teklif verilen her bir kısma ilişkin tutara ve bunların toplamından oluşan toplam tutara yer verilmesi gerekirken, her bir teklif kalemi için ayrı teklif mektubu ve eki fiyat cetveli hazırlanmasında tekliflerin hazırlanması ve sunulmasına ilişkin usul ve esaslara uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık, bu kısım yönünden işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. Kısmen davanın reddi, kısmen dava konusu işlemin iptali yolundaki Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin 20/12/2012 tarih ve E:2012/728, K2012/1984 sayılı kararının temyize konu dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca bozulmasına,
3. Bozulan kısım yönünden davanın reddine,” karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 29.08.2012 tarihli ve 2012/MK-291 sayılı kararının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 30.01.2012 tarihli ve 2012/UM.III-677 sayılı Kurul kararının hukuken geçerliğini koruduğuna,
Oybirliği ile karar verildi.
Belgelerin Sunuluş Şekli – İş Ortaklığının Ortaklık Yapısını Gösterir Belgenin Sunulmaması – Danıştay Kararı – Değerlendirme Dışı Bırakılma
Karar No : 2019/MK-151
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2018/186937 İhale Kayıt Numaralı “Müdürlüğümüze Bağlı Birimler/Sağlık Tesisleri 24 Aylık 3 Kısım Yakıt Hariç Taşıt Kiralama Hizmet Alımı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Ankara İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan 2018/186937 ihale kayıt numaralı “Müdürlüğümüze Bağlı Birimler/Sağlık Tesisleri 24 Aylık 3 Kısım Yakıt Hariç Taşıt Kiralama Hizmet Alımı” ihalesine ilişkin olarak Mert Mümessillik Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuş ve Kurulca alınan 27.06.2018 tarihli ve 2018/UH.I-1235 sayılı karar ile “ 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine” karar verilmiştir.
Davacı Likra Turz. Sey. Tem. Paz. San. Tic. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 13. İdare Mahkemesinin E:2018/1625 sayılı kararında “..somut olayda Elif Esra Öztunç’un Boss Ulaşım T.A.Ş adına temsile yetkili tek kişi olduğu gibi aynı zamanda 10/01/2018 tarihli 9491 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi’ne göre bu şirketin tek ortağı Elif Esra Öztunç olan bir Anonim Şirket olduğu, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Belgelerin Sunuluş Şekli” başlıklı 31. maddesinin 7. fıkrasında 19/06/2018 tarih ve 30453 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yapılan değişikliğe göre davacı iş ortaklığının özel ortağının ortaklık yapısını gösterir Ticaret Sicil Gazetesi’nin ihaleye katılım ve yeterliğe ilişkin olduğu belge içerisindeki bilgi eksikliğinin ise 31. maddenin 7. fıkrası kapsamında Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin internet sayfası üzerinden tamamlanılabilecek nitelikte bir bilgi eksikliği olduğu görüldüğünden davacı iş ortaklığının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına yönelik tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Öte yandan dava konusu işlemin ihaleye ilişkin olduğu dikkate alındığında telafisi güç ve imkansız zararlara da yol açabilecek nitelikte olduğu da tabidir…” gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir.
Anılan Mahkeme kararının uygulanabilmesini teminen Kurulun 19.09.2018 tarih ve 2018/MK-343 sayılı kararında “1- Kamu İhale Kurulunun 27.06.2018 tarihli ve 2018/UH.I-1235 sayılı kararının 3’üncü iddia ile ilgili kısmının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikâyet başvurusunun reddine,” karar verilmiştir.
Bu defa temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 21.02.2019 tarih ve E:2018/4070, K:2019/497 sayılı kararı ile “Aktarılan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, ihaleye katılanların tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir belgelerin sunulmasının istendiği; bu kapsamda şirketler, dernekler ve vakıflar arasında ayrıma gidilerek, bunlar arasındaki farkın ortaya konulabilmesi amacıyla “ilgili” kelimesinin vurgulandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, mevcut düzenlemeye göre ihaleye katılan tüzel kişi “şirket” olduğunda ortaklarının “dernek” olduğunda üyelerinin, “vakıf” olması durumunda ise üyelerinin ve kurucularının kimler olduğunu gösterir belgeler ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir belgeler ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir belgelerin sunulmasının zorunlu olduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesi’nde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tastikli imza sirkülerinin istenilmesine ilişkin düzenlemeyle anılan belgelerin tek seferde teklif dosyası kapsamında sunulmasına önem verildiği, bu hususun ihalelere katılım ve yasak fiil veya davranışlarda bulunulması halinde yaptırım uygulanacak kişilerin tespiti açısından önem arz ettiği görülmektedir. Bununla birlikte Hizmet alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 31. maddesinin yedinci fıkrasında yer verilen düzenlemenin ihaleye katılım ve yeterlik kriterlerine ilişkin sunulması istenen belgeleri teklif ekinde sunma zorunluluğundan isteklileri muaf tutmadığı, söz konusu düzenlemenin belgelerin sunuluş şekline ilişkin şartların aranmamasına yönelik olduğu, bir başka anlatımla, belgelerin sunuluş şekline ilişkin olarak belgenin aslının yahut noter onaylı suretinin sunulması veya “aslı idarece görülmüştür” gibi ibarelere ilişkin şekli şartları ilgilendiren bir düzenleme olduğu anlaşılmaktadır. Davacı İş Ortaklığı tarafından teklif ekinde sunulan 16/01/2018 tarih ve 9495 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde özel ortağın ortaklık yapısına veya ortaklarına ilişkin herhangi bir bilginin bulunmadığı anlaşıldığından, davacı iş ortaklığının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle
1 ) Davalı ve davalı idare yanında müdahilin temyiz istemlerinin kabulüne,
2 ) 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. Maddesi uyarınca Ankara 13. İdare Mahkemesi’nin 08/11/2018 tarih ve E:2018/1625, K:2018/2141 sayılı kararının bozulmasına, …” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 19.09.2018 tarih ve 2018/MK-343 sayılı kararının iptaline,
2-Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 27.06.2018 tarihli ve 2018/UH.I-1235 sayılı kararın hukuken geçerliliğini koruduğuna,
Oybirliği ile karar verildi.
İdarenin Sözleşmeye Davet Mektubunda Sözleşme Tarihini Yanlış Belirlemiş Olması – Sözleşme İmzalamak İçin İhale Uhdesinde Kalanın 10 Gün Süresinin Olması
Karar No : 2019/MK-148
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2011/78147 İhale Kayıt Numaralı “Meriç-Ergene İletim Kanalı P1 Pompa İstasyonu İle Enh Ve Sanat Yapıları” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Çevre ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Edirne 11. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan 2011/78147 ihale kayıt numaralı “Meriç-Ergene İletim Kanalı P1 Pompa İstasyonu ile Enh ve Sanat Yapıları” ihalesine ilişkin olarak, Uytaş Uluslararası Yapı ve Tic. A.Ş. – Eray Yapı San. Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 09.01.2012 tarihli ve 2012/UY.II-171 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle, Uytaş Uluslararası Yapı ve Tic. A.Ş. – Eray Yapı San. Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı tarafından açılan davada, Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin 28.09.2012 tarihli ve E:2012/322, K:2012/1347 sayılı kararı ile “davanın reddine” karar verilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesinin 25.02.2019 tarihli ve E:2013/258, K:2019/554 sayılı kararı ile “Çevre ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Edirne 11. Bölge Müdürlüğü tarafından 30/06/2011 tarihinde açık ihale usulü ile “Meriç-Ergene İletim Kanalı P1 Pompa İstasyonu ile Enh ve Sanat Yapıları” ihalesi yapılmıştır.
İhale 15.363.414,00 TL bedelle davacı şirketlerin uhdesinde bırakılmıştır.
İdarenin 02/11/2011 tarihli sözleşmeye davet yazısı acele posta servisi (APS) yoluyla 04/11/2011 tarihinde davacılara tebliğ edilmiştir. Söz konusu yazıda, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren en geç on gün içinde sözleşmenin imzalanması gerektiği belirtilmiş, ayrıca sözleşmenin imzalanması gereken son tarih 21/11/2011 olarak gösterilmiştir.
Davacılar tarafından 21/11/2011 tarihinde sözleşme imzalamak için idareye yapılan başvuru, on günlük süre geçtiği gerekçesiyle reddedilmiştir.
Davacılar iş ortaklığı tarafından, idarece sözleşme imzalanmaması nedeniyle yapılan itirazen şikayet başvurusunun reddi üzerine de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
…
Uyuşmazlık, davacının süresi içinde sözleşme imzalamak için ihaleyi yapan idareye başvurup başvurmadığı noktasında toplanmaktadır.
Sözleşmeye davet yazısının tebliği ile ihale sözleşmesinin taraflarca imzalanarak noterlikçe onaylanması aşamasına kadarki süreç, sözleşme öncesi aşama olarak adlandırılmaktadır. Bu aşamada henüz taraflar arasında akdedilen bir sözleşme olmamakla birlikte, sözleşme yapma niyetinde olan her iki tarafın bu aşamada dürüstlük kuralı gereğince özenli şekilde birbirlerine bilgi verme yükümlülüğü bulunmaktadır. (Buz Vedat, Kamu İhale Sözleşmelerinin Kuruluşu ve Geçerlilik Şartları, 2007, Ankara, S. 156). Bu yükümlülük, yanlış ve eksik bilgi vermekten kaçınmayı da gerektirir. Nitekim Dairemizin 14/01/2019 tarih ve E:2013/2099, K:2019/106 sayılı kararı da aynı yöndedir.
Olayda davacı, sözleşmenin imzalanması için son tarihin ihaleyi yapan idarenin yanlış bilgilendirmesi sonucu 21/11/2011 olarak kabul edilmesi gerektiğini iddia ederken, davalı idare ise sözleşmeye davet yazısının fiil tebliğ tarihi olan 04/11/2011 tarihi esas alınarak 14/11/2011 tarihi olduğunu savunmaktadır. İhaleyi yapan idarenin 02/11/2011 tarihli yazı ile davacıyı sözleşmeyi imzalamak için son tarihin 21/11/2011 olduğu konusunda yanlış bilgilendirdiği ve hataya düşmeye sebep olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, sözleşmenin imzalama hususundaki son tarihin 21/11/2011 olarak kabul edilmesi zorunludur.
Bu itibarla, idarece sözleşme imzalanmaması üzerine yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.” şeklinde gerekçe belirtilerek mahkeme kararının bozulmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 09.01.2012 tarihli ve 2012/UY.II-171 sayılı kararının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,
Oybirliği ile karar verildi.
- Published in DANIŞTAY KARARI, DANIŞTAY KARARLARI, KİK KARARI, Kİk Kararı, kik kararı, KİK KARARLARI, SÖZLEŞMEYE DAVET
İtirazen Şikâyet Başvurusunda Bulunabilmek İçin Geçerli Bir Şikâyet Başvurusunun Varlığı Gerekmektedir
Karar No : 2019/MK-136
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2018/33453 İhale Kayıt Numaralı “Belediyemiz Fen İşleri Müdürlüğünün Çalışmalarında Kullanılmak Üzere Taşıt (Kamyon) İş Makinaları Kiralama” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
Süleymanpaşa Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yapılan 2018/33453 ihale kayıt numaralı “Belediyemiz Fen İşleri Müdürlüğünün Çalışmalarında Kullanılmak Üzere Taşıt (Kamyon) İş Makinaları Kiralama” ihalesine ilişkin olarak Temsan Hafriyat Nakliyat İnşaat Madencilik Turizm Çevre Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 17.04.2018 tarihli ve 2018/UH.II-809 sayılı karar ile “Anılan tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde Kuruma itirazen şikâyet başvurusunda bulunmanın ön koşulunun idareye usulüne uygun şikâyet başvurusu yapılması olduğu, başvuru sahibinin idareye yaptığı şikâyet başvurusunda, şirket adına şikayet başvurusunda bulunan kişinin imza sirkülerinin aslının ya da yetkili mercilerce onaylı örneğinin sunulmadığı, başvuru sahibinin teklif zarfında da şikâyet başvurusunda bulunan kişinin imza sirkülerinin sunulmadığı anlaşıldığından başvurunun idare tarafından şekil yönünden reddedilmesinde herhangi bir mevzuata aykırılık bulunmadığı anlaşılmış olup iddia konusu hususlar incelenmeksizin başvurunun şekil yönünden reddedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle… Başvurunun reddine” karar verilmiştir.
Anılan Kurul kararının iptali istemiyle Temsan Hafriyat Nakliyat İnşaat Madencilik Turizm Çevre Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından açılan davada Ankara 2. İdare Mahkemesi tarafından 05.10.2018 tarih ve K:2018/1810 sayı ile “dava konusu işlemin iptaline” karar verilmesi üzerine bu kararın uygulanmasını teminen Kurul tarafından 28.11.2018 tarih ve 2018/MK-391 sayılı kararın alındığı ve “1- Kamu İhale Kurulunun 17.04.2018 tarihli ve 2018/UH.II-809 sayılı kararının iptaline, 2- Başvuru sahibinin iddialarının esasının incelenmesine geçilmesine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
Kamu İhale Kurulunun 28.11.2018 tarih ve 2018/MK-391 sayılı kararına istinaden yapılan inceleme neticesinde Kurul tarafından 13.03.2019 tarih ve 2019/UH.II-381 sayılı karar ile “Anılan Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikâyet başvurusunun reddine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
Kurum tarafından yapılan temyiz başvurusu neticesinde Danıştay Onüçüncü Dairesinin 16.01.2019 tarihli E:2018/3916, K: 2019/136 sayılı kararında “İhale sürecinde gerçekleştirilen hukuka aykırı işlem veya eylemler neticesinde zarar gördüğü iddiasında olanlar tarafından dava açılmadan önce zorunlu idari başvuru yollan olarak şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunulması gerektiği, isteklilerin ve istekli olabileceklerin öncelikle ihaleyi yapan idareye şikâyet başvurusu yapmaları, bu başvuru üzerine alınan karara karşı da Kamu ihale Kurumu’na itirazen şikâyet başvurusu yapılması suretiyle zorunlu İdari başvuru yollarının tüketileceği anlaşılmaktadır. Kamu ihale Kurumu ise, itirazen şikâyet başvurularını başvuru sahibinin iddiaları ile İdarenin şikâyet üzerine aldığı kararda belirlenen hususlar ve itiraz edilen işlemler bakımından eşit muamele ilkesinin ihlâl edilip edilmediği açılarından incelemektedir. Diğer bir ifadeyle, şikayet başvurularının sonucu, itirazen şikâyet başvurularının konusunu oluşturmaktadır. Böylelikle itirazen şikâyet başvurusunda bulunabilmek için geçerli bir şikâyet başvurusunun varlığı gerekmektedir.
Bakılan uyuşmazlıkta, davacı şirket tarafından ihaleyi yapan şikâyet başvurusunda bulunulduğu, ancak şikâyet dilekçesini imzalayan şirket yönetim kurulu başkanı Mesude Kosova’ya ait imza sirkülerinin aslının veya onaylı suretinin sunulmadığı gibi, söz konusu belgenin ihale teklif zarfında da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, imza sirkülerinin aslının veya onaylı örneğinin başvuru aşamasında veya ihale teklif zarfında sunulmamış olduğu dikkate alındığında, geçerli bir şikâyet başvurusu yapıldığından söz edilemeyeceği açık olup, şikâyet başvurusunun idare tarafından şekil yönünden reddedilmesi üzerine yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık, Kurul kararının iptali yolundaki temyize konu idare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır,” gerekçesiyle “…2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca Ankara 2. idare Mahkemesinin 05/10/2018 tarih ve E:2018/1096, K2018/1810 sayılı kararının BOZULMASINA,
3.DAVANIN REDDİNE,..” karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
Kamu İhale Kurulunun 28.11.2018 tarih ve 2018/MK-391 sayılı kararının iptaline,
Kamu İhale Kurulunun 13.03.2019 tarih ve 2019/UH.II-381 sayılı kararının iptaline,
3- Kamu İhale Kurulunun 17.04.2018 tarihli ve 2018/UH.II-809 sayılı kararının hukuken geçerliliğini koruduğuna,
Oybirliği ile karar verildi.
- Published in DANIŞTAY KARARI, DANIŞTAY KARARLARI, İTİRAZEN ŞİKAYET, İtirazen Şikayet, KİK KARARI, Kİk Kararı, kik kararı, Şikayet
Sözleşmeye Davet Tarihi – Sözleşmenin Son İmzalanacağı Tarihin İdare Tarafından Yanlış Belirtilmiş Olması
Karar No : 2019/MK-108
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2011/88132 İhale Kayıt Numaralı “Eğitici Ve Kursiyer Ders Kitapları Basımı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 19.07.2011 tarihinde açık ihale usulü ile yapılan “Eğitici ve Kursiyer Ders Kitapları Basımı” ihalesine ilişkin olarak Gökçe Ofset Matbaacılık Ltd. Şti. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 17.10.2011 tarihli ve 2011/UH.I-3432 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Davacı Gökçe Ofset Matbaacılık Ltd. Şti. tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 10. İdare Mahkemesinin 13.02.2013 tarih ve E:2011/2807, K:2013/116 sayılı kararı ile “davanın reddine” karar verilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesinin 14.01.2019 tarihli E:2013/2099, K: 2019/106 sayılı kararında “Uyuşmazlık, davacının süresi içinde ihale sözleşmesini imzalamak için ihaleyi yapan idareye başvurup başvurmadığı ile anılan süre içinde üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği noktasında toplanmaktadır.
İhale sözleşmesinin imzalanması için son tarihin tespitine yönelik olarak yapılan değerlendirme:
Sözleşmeye davet yazısının tebliği ile ihale sözleşmesinin taraflarca imzalanarak noterlikçe onaylanması aşamasına kadarki süreç, sözleşme öncesi aşama olarak adlandırılmaktadır. Bu aşamada henüz taraflar arasında akdedilen bir sözleşme olmamakla birlikte, sözleşme yapma niyetinde olan her iki tarafın bu aşamada dürüstlük kuralı gereğince özenli şekilde birbirlerine bilgi verme yükümlülüğü bulunmaktadır….Bu yükümlülük, yanlış ve eksik bilgi vermekten kaçınmayı da gerektirir.
Davacı, ihale sözleşmesinin imzalanması için son tarihin ihaleyi yapan idarenin yanlış bilgilendirmesi sonucu 22/08/2011 olarak kabul edilmesi gerektiğini iddia ederken, davalı ise sözleşmeye davet yazısının fiili tebliğ tarihi olan 09/08/2011 tarihi esas alınarak 19/08/2011 tarihi olduğunu savunmaktadır.
Bu bağlamda, ihaleyi yapan idarece sözleşme taslağının notere onaylatılması için davacıya 22/08/2011 tarihinde verilmiş olması ve 26/08/2011 tarih ve 175079 sayılı yazısı karşısında, ihaleyi yapan idarenin davacıyı sözleşmeyi imzalamak için son tarihin 22/08/2011 olduğu konusunda yanlış bilgilendirdiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple, uyuşmazlıkta sözleşmeyi imzalama hususundaki son tarihin 22/08/2011 olarak kabul edilmesi zorunludur.
Davacının sözleşmeyi imzalama noktasında üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğine yönelik olarak yapılan değerlendirme:
Davacı, ihale sözleşmesini imzalamak amacıyla 22/08/2011 tarihinde notere başvurmuş olmasına karşın, sözleşme taslağında eksiklik olduğu için sözleşme bu tarihte noter tarafından onaylanmamıştır. Ankara 59. Noterliği’nin 26/08/2011 tarih ve 413 sayılı yazısında, anılan eksiklik, sözleşmeyi imzalayacak idare yetkilisinin yetki belgesinin dosya içinde bulunmaması olarak gösterilmiştir.
Bu durumda, sözleşmenin noter tarafından onaylanmaması noktasındaki eksikliğin davacıdan değil, ihaleyi yapan idareden kaynaklandığı anlaşıldığından, davacı şirket tarafından, idarece sözleşme imzalanmaması üzerine yapılan itirazen şikayet başvurusunun reddine ilişkin Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır…” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 17.10.2011 tarihli ve 2011/UH.I-3432 sayılı kararının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onuncu fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,
Oybirliği ile karar verildi.
Şikayet Ve İtirazen Şikayet Başvurularında Yer Alan Tüm İddiaların İncelenmesinin Gerektiği
Karar No : 2019/MK-107
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2018/309759 İhale Kayıt Numaralı “Kilitli Parke İle Yol Düzenlemesi Yapım İşi” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Karaatlı Belediye Başkanlığı tarafından yapılan 2018/309759 ihale kayıt numaralı “Kilitli Parke ile Yol Düzenlemesi Yapım İşi” ihalesine ilişkin olarak, Tümtaş Madencilik Taş ve Mermer İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 08.08.2018 tarihli ve 2018/UY.I-1490 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Davacı Tümtaş Madencilik Taş ve Mermer İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 14. İdare Mahkemesinin 10.10.2018 tarihinde, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği, karara karşı yapılan temyiz başvurusu sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesince “Temyize konu Mahkeme kararının, davacı şirket tarafından ileri sürülen birinci, ikinci ve üçüncü iddialar yönünden reddi yolundaki kısmında hukuka aykırılık görülmemiştir. Temyize konu Mahkeme kararının, davacı şirketin dördüncü iddiasına ilişkin olarak şikayet başvurusunda yer almayan iddiasının itirazen şikayet başvurusunda incelenemeyeceğine dair kısmı incelendiğinde;
Davacının, idareye vermiş olduğu 16/07/2018 tarihli şikayet başvurusunda yer almamakla birlikte, Kuruma yapmış olduğu 24/07/2018 tarihli itirazen şikayet başvurusunda, “ihale üzerinde bırakılan istekli tarafından sunulan iş deneyim belgesinin gerekli şartları taşımadığı ve Yapım İşleri Uygulama Yönetmeliği’nin 45. maddesi (b) bendine uygun olup olmadığının incelenmesi gerektiği” yönündeki iddiasına yer verdiği görülmektedir.
4734 sayılı Kanun’un 56. maddesinin lafzından, başvuru sahibinin iddialarından sadece şikayet başvurusunda yer alan iddiaların anlaşılamayacağı, şikayet ve itirazen şikayet başvurularında yer alan tüm iddiaların incelenmesinin gerektiği…davacının, şikayet başvurusunun reddi üzerine, 4734 sayılı Kanun’da öngörülen şekil ve usul kurallarına uygun itirazen şikayet başvurusunda bulunduğu açık olup, davacının söz konusu iddiasının da esastan değerlendirilmesi gerekirken, şekil yönünden reddine dair dava konusu Kurul kararının bu kısmında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle;
…
3.Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4.Ankara 14. İdare Mahkemesi’nin 10/10/2018 tarih ve E:2018/1869, K:2018/2030 sayılı kararının davacının dördüncü iddiasına ilişkin olarak şikayet başvurusunda yer almayan iddiasının itirazen şikayet başvurusunda incelenemeyeceğine ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA…” karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 08.08.2018 tarihli ve 2018/UY.I-1490 sayılı kararının dördüncü iddia konusuna ilişkin kısmının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin dördüncü iddiasının esasının incelenmesine,
Oybirliği ile karar verildi.
Belli İstekliler Arasında İhale – Şikâyet Süresinin Kesinleşen İhale Kararının Davacılara Tebliğ Edildiği Tarihten İtibaren Hesaplanması Gerektiği
Karar No : 2019/MK-62
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2010/8774 İhale Kayıt Numaralı “Kaynarca – Karasu Yolu Km:0+000 – 35+200 Arası Kesimde Toprak İşleri, Sanat Yapıları, Üstyapı ve Köprü Yapımı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan 2010/8774 ihale kayıt numaralı “Kaynarca – Karasu Yolu Km:0+000 – 35+200 Arası Kesimde Toprak İşleri, Sanat Yapıları, Üstyapı ve Köprü Yapımı” ihalesine ilişkin olarak UTAY İnşaat A.Ş. – DEPAR İnşaat Ltd. Şti. Ortak Girişimi itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 28.06.2010 tarihli ve 2010/UY.I-1896 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Davacı UTAY İnş. A.Ş.-Depar İnş. Ltd. Şti. Ortak Girişimi tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 16. İdare Mahkemesince 31.10.2011 tarihli ve E:2010/984, K:2011/1305 sayılı “davanın reddi” kararı alınmış, temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesinin 24.09.2018 tarihli ve E:2012/655, K:2018/2593 sayılı kararında ise; “Temyize konu Mahkeme kararının; 1. İddia yönünden davanın reddine ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmemiştir.
2.İddia yönünden dosya incelendiğinde;
… Karayolları 1.Bölge Müdürlüğü tarafından 24.02.2010 tarihinde belli istekliler arasında ihale usulü ile “Kaynarca – Karasu Yolu Km:0+000 – 35+200 Arası Kesimde Toprak İşleri, Sanat Yapıları, Üstyapı ve Köprü Yapımı” ihalesinin gerçekleştirildiği, anılan ihaleye ilişkin olarak davacılar tarafından 17.05.2010 tarihinde idareye yapılan şikâyet başvurusunun idarece 21.05.2010 tarihinde reddi üzerine 01.06.2010 tarihinde Kamu İhale Kurumu’na yapılan itirazen şikâyet başvurusunda özetle, “idarenin yaklaşık maliyeti hesaplarken bölgesel tenzilat uygulayıp uygulamadığının bilinmediği, eğer böyle bir uygulama varsa ve tenzilat yapılmadıysa, tenzilat yapılmış yaklaşık maliyete göre tekliflerinin aşırı düşük olup olmadığı konusunun tekrar değerlendirilmesi gerektiği” iddiasına yer verildiği, söz konusu iddianın dava konusu Kurul kararıyla süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca ihale sürecindeki hukuka aykırı olduğu iddia edilen işlem ve eylemlerin farkına varıldığı tarihin, ihalenin bütün hüküm ve sonuçlarının yer aldığı kesinleşen ihale kararının ilgililere tebliğ edildiği tarih olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, şikâyet süresinin kesinleşen ihale kararının davacılara tebliğ edildiği tarih olan 12.05.2010 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği, dolayısıyla süresi içinde şikâyet başvurusu yapıldığı anlaşıldığından, 2. iddia yönünden itirazen şikâyet başvurusunun süre yönünden reddine ilişkin dava konusu Kurul kararının bu kısmında hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bu kısmında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.” gerekçesiyle başvuru sahibinin birinci iddiasına ilişkin olarak davanın reddi yönündeki kararın onanmasına, ikinci iddiaya ilişkin davanın reddine yönelik kısmının bozulmasına, bu kısım yönünden dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 28.06.2010 tarihli ve 2010/UY.I-1896 sayılı kararının başvuru sahibinin ikinci iddiası ile ilgili kısmının iptaline,
2- Danıştay Onüçüncü Dairesinin anılan kararında yer alan gerekçeler doğrultusunda başvuru sahibinin ikinci iddiası bakımından esasın incelenmesine,
Oybirliği ile karar verildi.
- 1
- 2