İsteklilerin Birbirlerinin Tekliflerinden Bilgi Sahibi Olduğuna Ve Aralarında Organik Bir Bağ Bulunduğuna İlişkin Kuvvetli Bir Karinenin Varlığı
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2020/269207 İhale Kayıt Numaralı “Şişli Hamidiye Etfal Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Ve Sarıyer Ek Hizmet Binası İçin 12 Aylık Merkezi Sterilizasyon Ünitesi Hizmet Alımı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan 2020/269207 ihale kayıt numaralı “Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Sarıyer Ek Hizmet Binası İçin 12 Aylık Merkezi Sterilizasyon Ünitesi Hizmet Alımı” ihalesine ilişkin olarak Temizdoğa Petrol Ürn. Gıda İnş. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 30.09.2020 tarihli ve 2020/UH.I-1613 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine” karar verilmiştir.
Davacı Lotez Sağ. Hiz. San. ve Tiz. A.Ş tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 4. İdare Mahkemesinin 15.12.2020 tarihli E:2020/1841, K:2020/2020 sayılı kararında dava konusu işlemin 1’inci iddiaya ilişkin kısmının iptaline karar verildiği, bu kararın gereklerini yerine getirmek üzere Kamu İhale Kurulu tarafından alınan 30.12.2020 tarihli ve 2020/MK-332 sayılı karar ile “1- Kamu İhale Kurulunun 30.09.2020 tarihli ve 2020/UH.I-1613 sayılı kararının 1’inci iddia ile ilgili kısmının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikâyet başvurusunun reddine,” karar verildiği, anılan Mahkeme kararının Kurum tarafından temyizi üzerine verilen Danıştay Onüçüncü Dairesinin 18.02.2021 tarihli E:2020/3972, K: 2021/563 sayılı kararında “…Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu ihaleye 4 isteklinin katıldığı, teklifi yaklaşık maliyet üzerinde kalarak değerlendirme dışı bırakılan dava dışı 4. sıradaki istekli tarafından teklifi ilk 3 sırada yer alan isteklilerin aralarında ilişki olduğuna dair itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğu, LTS A.Ş.’nin hisselerinin tamamına sahip olan Şaban Şahbaz’ın, teklifi 2. sırada yer alan Teknoprom Ltd. Şti.’nin de %20 ortağı olduğu ve aynı zamanda münferit imza yetkisine sahip olduğu, anılan kişinin teklifi 3. sırada yer alan davacı şirketin ise %25 hissesine sahip olduğu, her ne kadar Şaban Şahbaz’ın bu şirkette mevcut yönetim ve temsil yetkisi olmasa da, 11/11/2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinden, 30/10/2019 tarihinde kaldırılan yönetim kurulu üyeliğinin bulunduğunun tespit edildiği, rekabet ve gizlilik ilkesinin temini bakımından, ihaleye teklifler sunulmadan önce isteklilerin, diğer isteklilerin teklifleri hakkında bilgi sahibi olmamaları gerektiği, uyuşmazlık konusu ihalede teklif sunan firmanın tamamına sahip Şaban Şahbaz’ın diğer istekli firmalarda da ortaklığı ile temsil ve imza yetkisine sahip olduğu, davacı dahil diğer isteklilerin tekliflerinden de haberdar olduğu ve dolaylı teklif sunduğundan bahisle dava konusu işlemle ihalede ilk 3 sırada yer alan isteklilerin tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılmasına karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
En avantajlı teklif veren LTS A.Ş.’nin hisselerinin tamamına sahip Şaban Şahbaz’ın davacı şirkette ortaklığının bulunduğuna veya ortaklık oranına ilişkin herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, anılan kişinin 3. sırada yer alan davacının %25 hissesine sahip olduğu, her ne kadar mevcut yönetim kurulu üyeliği veya imza ve temsil yetkisi bulunmasa da; 30/10/2019 tarihine kadar yönetim kurulu üyeliğinin bulunduğunun 11/11/2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinden anlaşıldığı, bu durumda, 4734 sayılı Kanun’un 5. maddesinde yer alan rekabet, gizlilik ve güvenirlik ilkelerinin ihlâl edildiğine, isteklilerin birbirlerinin tekliflerinden bilgi sahibi olduğuna ve aralarında organik bir bağ bulunduğuna ilişkin kuvvetli bir karinenin varlığı ortaya çıkmaktadır.
Bu itibarla, isteklilerin söz konusu ihaleye girmelerinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 17. maddesinde belirtilen yasak fiil ve davranışlar kapsamında olduğu dikkate alındığında, Kurul kararının davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin temyize konu kısmında hukuka aykırılık, dava konusu işlemin bu kısmının iptali yolundaki Mahkeme kararında hukukî isabet bulunmamaktadır…” gerekçesiyle Mahkeme kararının 1’inci iddiaya ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 30.12.2020 tarihli ve 2020/MK-332 sayılı kararının iptaline,
2- Anılan Danıştay Onüçüncü Dairesi kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda Kamu İhale Kurulunun 30.09.2020 tarihli ve 2020/UH.I-1613 sayılı kararının hukuken geçerliliğini koruduğuna
Oybirliği ile karar verildi.
- Published in ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI, İdare Mahkemesi Kararı, ihale, İhale Danışmanı, İhale Danışmanı Ankara, İHALEDE ORTAYA ÇIKAN TÜM USULSÜZLÜKLER, Kamu İhale Danışmanlığı, Rekabetin Engellenmesi
4734 Sayılı Kanunun 55. Maddesiyle İlgili İptal Talebi Hakkında Karar
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
- İhale Komisyonun Zımni Reddi
- İdarenin Şikayet Başvurusuna Cevap Vermemesi Durumunda Süre
- İtirazen Şikayet Yoluna Başlangıcın Süresinin Başladığı Tarih
Esas Sayısı : 2016/143
Karar Sayısı : 2017/23
Karar Tarihi: 9.2.2017
R.G.Tarih-Sayısı : 12.4.2017-30036
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Danıştay Onüçüncü Dairesi
İTİRAZIN KONUSU: 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun, 20.11.2008 tarihli ve 5812 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değiştirilen 55. maddesinin;
A- Dördüncü fıkrasında yer alan “Belirtilen süre içinde bir karar alınmaması durumunda başvuru sahibi tarafından karar verme süresinin bitimini…” ibaresinin,
B- Beşinci fıkrasında yer alan “…süresi içerisinde bir karar alınmaması halinde ise bu sürenin bitimini…” ibaresinin,
Anayasa’nın 36., 40. ve 74. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi talebidir.
OLAY: Kamu İhale Kurumu’na karşı açılan davanın süre aşımı nedeniyle idare mahkemesince reddi üzerine, kararın temyiz incelemesi sırasında itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptalleri ve yürürlüklerinin durdurulması için başvurmuştur.
I- İPTALİ İSTENİLEN KANUN HÜKÜMLERİ
Kanun’un itiraz konusu kuralları da içeren 55. maddesi şöyledir:
“MADDE 55- Şikayet başvurusu, ihale sürecindeki işlem veya eylemlerin hukuka aykırılığı iddiasıyla bu işlem veya eylemlerin farkına varıldığı veya farkına varılmış olması gereken tarihi izleyen günden itibaren 21 inci maddenin (b) ve (c) bentlerine göre yapılan ihalelerde beş gün, diğer hallerde ise on gün içinde ve sözleşmenin imzalanmasından önce, ihaleyi yapan idareye yapılır. İlanda yer alan hususlara yönelik başvuruların süresi ilk ilan tarihinden, ön yeterlik veya ihale dokümanının ilana yansımayan diğer hükümlerine yönelik başvuruların süresi ise dokümanın satın alındığı tarihte başlar.
İlan, ön yeterlik veya ihale dokümanına ilişkin şikayetler birinci fıkradaki süreleri aşmamak üzere en geç ihale veya son başvuru tarihinden üç iş günü öncesine kadar yapılabilir. Bu yöndeki başvuruların idarelerce ihale veya son başvuru tarihinden önce sonuçlandırılması esastır. Şikayet üzerine yapılan incelemede tekliflerin hazırlanmasını veya işin gerçekleştirilmesini etkileyebilecek maddi veya teknik hataların veya eksikliklerin bulunması ve idarece ihale dokümanında düzeltme yapılmasına karar verilmesi halinde, gerekli düzeltme yapılarak 29 uncu maddede belirtilen usule göre son başvuru veya ihale tarihi bir defaya mahsus olmak üzere ertelenir. Ancak belirlenen maddi veya teknik hataların veya eksikliklerin ilanda da bulunması halinde 26 ncı maddeye göre işlem tesis edilir.
İdare, şikayet başvurusu üzerine gerekli incelemeyi yaparak on gün içinde gerekçeli bir karar alır. Alınan karar, şikayetçi ile diğer aday veya istekliler ile istekli olabileceklere karar tarihini izleyen üç gün içinde bildirilir. İlan ile ihale veya ön yeterlik dokümanına yönelik başvurular dışında istekli olabileceklere bildirim yapılmaz.
Belirtilen süre içinde bir karar alınmaması durumunda başvuru sahibi tarafından karar verme süresinin bitimini, süresinde alınan kararın uygun bulunmaması durumunda ise başvuru sahibi dahil aday, istekli veya istekli olabilecekler tarafından idarece alınan kararın bildirimini izleyen on gün içinde Kuruma itirazen şikayet başvurusunda bulunulabilir.
İdareye şikayet başvurusunda bulunulması halinde, başvuru üzerine alınan kararın son bildirim tarihini, süresi içerisinde bir karar alınmaması halinde ise bu sürenin bitimini izleyen tarihten itibaren on gün geçmeden ve itirazen şikayet başvurusunda bulunulmadığı hususuna ilişkin sorgulama yapılmadan veya itirazen şikayet başvurusunda bulunulması halinde ise Kurum tarafından nihai karar verilmeden sözleşme imzalanamaz.”
II- İLK İNCELEME
- Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü ARSLAN, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Serdar ÖZGÜLDÜR, Serruh KALELİ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Recep KÖMÜRCÜ, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Hasan Tahsin GÖKCAN, Kadir ÖZKAYA ve Rıdvan GÜLEÇ’in katılımlarıyla 2.8.2016 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında, öncelikle uygulanacak kural sorunu görüşülmüştür.
- Anayasa’nın 152. ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddelerine göre, mahkemeler, bakmakta oldukları davalarda uygulayacakları kanun ya da kanun hükmünde kararname kurallarını Anayasa’ya aykırı görürler veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırlarsa, o hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidirler. Ancak, bu kurallar uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması ve iptali istenen kuralların da o davada uygulanacak olması gerekmektedir. Uygulanacak yasa kuralları, davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır.
- Başvuran Mahkeme, Kanun’un 55. maddesinin, dördüncü fıkrasında yer alan “Belirtilen süre içinde bir karar alınmaması durumunda başvuru sahibi tarafından karar verme süresinin bitimini…” ve beşinci fıkrasında yer alan “…süresi içerisinde bir karar alınmaması halinde ise bu sürenin bitimini…” ibarelerinin iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
- Bakılmakta olan davada uyuşmazlığın konusunu, ihaleyi gerçekleştiren idareye yapılan şikâyet başvurusuna bir cevap verilmemesi üzerine, Kamu İhale Kurumu’na süresinde itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmaması oluşturmaktadır. Dolayısıyla itiraz konusu “…süresi içerisinde bir karar alınmaması halinde ise bu sürenin bitimini…” ibaresinin, dava açma süreleri ile doğrudan ve dolaylı bir ilgisi bulunmayıp sözleşmenin imzalanması konusunu ilgilendirmesi nedeniyle, uyuşmazlıkta uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır.
- Açıklanan nedenlerle; 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun, 20.11.2008 tarihli ve 5812 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değiştirilen 55. maddesinin;
A- Beşinci fıkrasında yer alan “…süresi içerisinde bir karar alınmaması halinde ise bu sürenin bitimini…” ibaresinin, itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, bu ibareye ilişkin başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE,
B- Dördüncü fıkrasında yer alan “Belirtilen süre içinde bir karar alınmaması durumunda başvuru sahibi tarafından karar verme süresinin bitimini…” ibaresinin esasının incelenmesine, yürürlüğünün durdurulması talebinin esas inceleme aşamasında karara bağlanmasına,
OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
III- ESASIN İNCELENMESİ
- Başvuru kararı ve ekleri, Raportör Cengiz ERTEN tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu kanun hükmü, dayanılan ve ilgili görülen Anayasa kuralları ile bunların gerekçeleri ve diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A- Anlam ve Kapsam
- 4734 sayılı Kanun’un 54. maddesinin birinci fıkrasında, ihale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia eden aday veya istekli ile istekli olabileceklerin, bu Kanun’da belirtilen şekil ve usul kurallarına uygun olmak şartıyla ihaleyi yapan idareye şikâyet ve Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet başvurusunda bulunabilecekleri ifade edilmiş; aynı maddenin ikinci fıkrasında ise şikâyet ve itirazen şikâyet başvuruları, dava açılmadan önce tüketilmesi zorunlu idari başvuru yolları olarak gösterilmiştir. Aynı Kanun’un 57. maddesine göre de, itirazen şikâyet üzerine Kamu İhale Kurumu tarafından verilen nihai kararların Türkiye Cumhuriyeti Mahkemelerinde dava konusu edilebileceği ve bu davaların öncelikle görüleceği hüküm altına alınmıştır.
- Kanun’un 55. maddesinin itiraz konusu ibareyi de içeren dördüncü fıkrasında ihaleyi gerçekleştiren idareye yapılan şikâyet başvurusu üzerine on gün içinde gerekçeli bir karar alınmaması durumunda, başvuru sahibi tarafından söz konusu on günlük karar verme süresinin bitimini izleyen on gün içinde Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet başvurusunda bulunulabileceği öngörülmektedir.
- Bu çerçevede, itirazen şikâyet üzerine Kurum tarafından verilen nihai kararların ayrıca iptal davasına konu edilebileceği göz önüne alındığında, ihale sürecinde tesis edilen bütün işlemlere karşı yargı yolunun açık olduğu hususunda bir duraksamanın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, idarenin ihale sürecindeki tüm eylem ve işlemlerinin, idari yargıda hukuka aykırı olduğu iddiasıyla dava konusu edilmesi mümkündür.
B- İtirazın Gerekçesi
- Başvuru kararında özetle, davacının şikâyet başvurusu üzerine ihaleyi yapan idare tarafından cevap verilmemesi nedeniyle idarenin karar verme süresinin bitimini izleyen on gün içinde Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet başvurusunda bulunması gerekirken dava açıldığı, mahkeme tarafından dilekçenin davalı Kuruma tevdiine karar verildiği, davalı Kurumun ise başvuruyu süre ve şekil yönünden reddettiği, ihaleyi yapan idare tarafından on gün içinde gerekli inceleme yapılarak gerekçeli bir karar verilseydi bu kararda hangi kanun yolları ve mercilere başvurulacağının ve sürelerinin de belirtilmiş olacağı, davacının son derece dağınık mevzuat karşısında mahkemeye erişim hakkı, hak arama hürriyeti, dilekçe hakkı ile savunma hakkının ihlal edildiği belirtilerek kuralın, Anayasa’nın 36., 40. ve 74. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
C- Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
- 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesi uyarınca, kural ilgisi nedeniyle Anayasa’nın 2. maddesi yönünden de incelenmiştir.
- Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
- Hukuki güvenlik ile belirlilik ilkeleri, hukuk devletinin önkoşullarındandır. Kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Belirlilik ilkesi ise yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmasını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesini ifade etmektedir. Diğer taraftan, belirlilik ilkesi, yalnızca yasal belirliliği değil, daha geniş anlamda hukuki belirliliği ifade etmektedir. Erişilebilir, bilinebilir ve öngörülebilir gibi niteliksel gereklilikleri karşılaması koşuluyla kanunlar, mahkeme içtihatları ve yürütmenin düzenleyici işlemleri ile de hukuki belirlilik sağlanabilir.
- Anayasa’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36. maddesinin birinci fıkrasında, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” denilerek yargı mercilerine davacı ve davalı olarak başvurabilme ve bunun doğal sonucu olarak da iddia, savunma ve adil yargılanma hakkı güvence altına alınmıştır. Maddeyle korunan hak arama özgürlüğü, kendisi bir temel hak niteliği taşımasının ötesinde, Anayasa’nın 40. maddesi uyarınca diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden biridir.
- Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrası, “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” şeklindedir. Bu maddenin gerekçesinde ise bireylerin, yargı ya da idari makamlar önünde sonuna kadar haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkân sağlanmasının amaçlandığı, son derece dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, merci ve sürelerin belirtilmesinin hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk hâline geldiği belirtilmektedir.
- Kanun’un 54. maddesinin ikinci fıkrasında dava açılmadan önce şikâyet ve itirazen şikâyet başvuru yollarının tüketilmesi gerektiği belirtilmiş, itiraz konusu ibareyi de içeren Kanun’un 55. maddesinde idareye şikâyet başvurusu ve 56. maddesinde de Kuruma itirazen şikâyet başvurusu düzenlenmiştir. Tüketilmesi zorunlu idari başvuru yolları olarak belirlenen şikâyet ve itirazen şikâyet başvurularının, ihale sürecindeki eylem ve işlemlerin hukuka aykırı olduğunu iddia eden istekliler tarafından, ihaleyi gerçekleştiren idareye ve Kuruma yapılabileceği ve bu konudaki uyuşmazlıkların sulhen çözülmeye çalışılması öngörülerek, idare tarafından incelemeye ve Kuruma başvuruda bulunma hallerine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. İdari başvuru yollarının tüketilmesi gerekliliğinin getirilmesindeki amaç, idarenin işlemlerini gözden geçirmesi ve gerekirse düzeltmesine olanak sağlanmasıdır.
- İdari fonksiyonun sürekli bir devlet fonksiyonu olması açısından, ihale işlemlerinin her zaman iptal tehdidi altında olmasını engellemek ve bu fonksiyonun devamlılığını sağlamak için itiraz konusu ibare dâhil olmak üzere Kanun’da, ihale süreçlerinin uzunluğu göz önüne alındığında dayanaksız iddialarla sürecin daha da uzatılmasının kamu menfaatini zedeleyebileceği gerekçesiyle, inceleme sürecinin kısa sürede sonuçlandırılması amaçlanmıştır.
- Kanun’un 55. maddesinde, ihaleyi gerçekleştiren idareye yapılan başvuru üzerine bu idare tarafından karar verme süresinin on gün olduğu, karar alınmaması durumunda bu sürenin bitimini izleyen on günlük süre içinde Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyette bulunulabileceği açıkça ifade edilmiştir. Öte yandan İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmeliğin 15. maddesinin ikinci fıkrasında da idarenin on günlük karar alma süresi beklenilmeden Kuruma yapılan başvuruların ihaleyi yapan idareye gönderileceği belirtilmiştir. Böylece kuraldan, idareye yapılan başvuru üzerine, inceleme yapılarak gerekçeli bir karar verilmesi zorunluluğunun bulunmadığı, idare tarafından bu şekilde karar verilmediğinde nasıl bir süreç izleneceği hususu açıkça anlaşıldığından, kuralın belirlilik içermediği söylenemez.
- Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrası dikkate alındığında, idare tarafından yapılan bir işlem hakkında ilgililerin hangi kanun yoluna ve mercilere, hangi süreler içinde başvuru yapabileceğinin gösterilmesi zorunludur. İtiraz konusu ibareyi içeren kural, ihale sürecindeki işlem veya eylemlerin hukuka aykırılığı iddiasıyla ilgililerin ihaleyi gerçekleştiren idareye yaptıkları şikâyet başvurusu üzerine, on günlük inceleme süresinde gerekçeli bir karar verilmemesi başka bir deyişle zımnî ret halinde, ihaleyle ilgili işlemler için kanun yolu olarak itirazen şikâyet yoluna ve merci olarak Kamu İhale Kurumuna, idarenin karar vermesi için belirtilen sürenin bitiminden itibaren on günlük süre içinde, başvurulabileceğini açık bir şekilde düzenlemiştir. Böylece başvurulacak kanun yolu ve merci ile başvuru süresi gösterildiğinden, muhtemel muhatapların mevcut şartlar altında ihale işleminin ne tür sonuçlar doğurabileceğini öngörmeleri mümkün kılındığından kuralın Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasına aykırılığından bahsedilemez.
- Öte yandan ihale sürecindeki tüm işlem veya eylemler için ve her türlü gerekçeyle Kuruma başvurulabilmesinin önünde bir engel bulunmadığı gibi ihale sürecindeki ilgili kişilerin davacı veya davalı olarak yargı mercileri önünde sahip oldukları anayasal hakları da engellenmemekte ve yargı yolu herhangi bir şekilde kapatılmamaktadır. İlgililer tarafından şikâyet ve itirazen şikâyet olarak nitelendirilen idari başvuru yollarının tüketilmesinden sonra ihaleyle ilgili işlemlerin yargı mercilerinin önüne taşınarak, idarenin işleminin yargısal denetiminin sağlanması mümkündür.
- Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 2., 36. ve 40. maddelerine aykırı değildir. İptal talebinin reddi gerekir.
- Serdar ÖZGÜLDÜR ve Celal Mümtaz AKINCI bu görüşe katılmamışlardır.
- Kuralın Anayasa’nın 74. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.
IV- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI TALEBİ
- Başvuru kararında özetle, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırılığı nedeniyle uygulanması durumunda telafisi güç veya imkânsız zararlar doğabileceği belirtilerek esas hakkında bir karar verilinceye kadar yürürlüğünün durdurulması talep edilmiştir.
4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun, 20.11.2008 tarihli ve 5812 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değiştirilen 55. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “Belirtilen süre içinde bir karar alınmaması durumunda başvuru sahibi tarafından karar verme süresinin bitimini…” ibaresine yönelik iptal talebi, 9.2.2017 tarihli, E.2016/143, K.2017/23 sayılı kararla reddedildiğinden, bu ibareye ilişkin yürürlüğün durdurulması talebinin REDDİNE, 9.2.2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- HÜKÜM
4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun, 20.11.2008 tarihli ve 5812 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değiştirilen 55. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “Belirtilen süre içinde bir karar alınmaması durumunda başvuru sahibi tarafından karar verme süresinin bitimini…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, Serdar ÖZGÜLDÜR ile Celal Mümtaz AKINCI’nın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 9.2.2017 tarihinde karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN |
Başkanvekili
Burhan ÜSTÜN |
Başkanvekili
Engin YILDIRIM |
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR |
Üye
Serruh KALELİ |
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT |
Üye
Recep KÖMÜRCÜ |
Üye
Hicabi DURSUN |
Üye
Celal Mümtaz AKINCI |
Üye
Muammer TOPAL |
Üye
M. Emin KUZ |
Üye
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üye
Kadir ÖZKAYA |
Üye
Recai AKYEL |
Üye
Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
KARŞIOY GEREKÇESİ
Anayasa’nın “Temel hak ve hürriyetlerin korunması” başlıklı 40. maddesine 3.10.2001 tarih ve 4709 sayılı Kanunla eklenen ikinci fıkrada “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” denilmektedir. Anılan fıkranın (düzenlemenin) gerekçesi ise “Bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde sonuna kadar haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkân sağlanması amaçlanmaktadır. Son derece dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, mercii ve sürelerin belirtilmesi hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk haline gelmiştir.” şeklindedir.
İşaret edilen açık gerekçe karşısında, Devletin (idarenin), gerek re’sen tesis ettiği gerek kendisine yapılan başvurular üzerine tesis edilen tüm işlemleri bakımından “hangi kanun yolları ve mercilerine başvurulabileceği ve bunlara ilişkin süreleri” belirtmek zorunda olduğu, cevap vermemek ya da suskun kalmak gibi bir seçeneğinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Gerçekten, suskun kalmak ya da cevap vermemek suretiyle bu Anayasal lazımeyi işlevsiz hale getirmek düşünülemeyeceğine göre, her halikârda bir cevap verilmesi ve bu cevapta başvuru yolları ile sürelerinin gösterilmesi Anayasal bir mecburiyettir. Bu açık düzenlemeye karşın, başta 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu olmak üzere birçok kanunda bu düzenleme hilafına hükümlerin bulunduğu ve idareye cevap vermeme (zımni red) gibi bir hak tanındığı görülmektedir. Anayasa’nın 40. maddesinde 3.10.2001 tarih ve 4709 sayılı Kanunla yapılan değişikten sonra bu yöndeki düzenlemelerin Anayasa’ya aykırı düştüğü açık olduğu gibi; davanın somutunda görüleceği üzere 20.11.2008 tarih ve 5812 sayılı Kanunla 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 55. maddesinde yapılan değişiklikle “Belirtilen süre içinde bir karar alınmaması durumunda başvuru sahibi tarafından karar verme süresinin bitimi…” şeklindeki, iptali istenen kuralın da Anayasa’nın 40. maddesi ile uyum halinde olduğu söylenemez. Çünkü, idareye cevap vermeme hakkı tanındığı takdirde, İdare Anayasa’nın 40. maddesindeki bildirim zorunluluğundan kurtulmuş olacak, böylelikle anılan Anayasal yükümlülük idare açısında bir anlam ifade etmeyecektir. Oysa anılan düzenlemenin gerçek amacının böyle bir duruma cevaz vermediği muhakkaktır.
Öte yandan, hukuk devletinde idareye “cevap vermemek” suretiyle kişilerin başvurularına itibar etmemek gibi bir üstün yetki tanınması da söz konusu edilemez. Dolayısiyle kuralın Anayasa’nın 2. maddesiyle de bağdaşır bir yönü bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, kuralın Anayasa’nın 2. ve 40. maddelerine aykırı olması nedeniyle iptali gerektiği kanaatine vardığımızdan, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR |
Üye Celal Mümtaz AKINCI |
- Published in ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI
Kesin Teminatın İrad Kaydedilmesinin Mülkiyet Hakkının İhlali Olmadığı Yönünde Anayasa Mahkemesi Kararı
Anayasa Mahkemesi Baskanhgmdan:
IKINCI BOLUM
KARAR
D06-CAN INSAAT TAAHHUT SANAYI VE TICARET A.S. BASVURUSU
Basvuru Numarasi : 2014/1759
Karar Tarihi : 11/12/2018
Balkan : Engin YILDIRIM
Cyder : Cclal Mumtaz AKINCI
Muammer TOPAL M. Emin KUZ Ridvan GCLEC
Raportor Yrd. : Tugba YILDIZ
Basvurucu : Dogcan Insaat Taahhilt Sanayi ye Ticaret A.S.
Temsilcisi : Hikmet YARKA
Vekili : Av. Nevra OKSUZ
I. BASVURUNUN KONUSU
- Basvuru, kamu ihalelerine katilmaktan yasaklanmaya iliskin isleme karsi avian davada, beraatic sonuylanan ceza yargilamast surecine konu fiil esas alinarak ye sahte beige varmis gibi hareket edilerek gerekyesiz bir sekilde karar verilmesi ve temyizde taleplerin karsilanmamast nedeniyle gerekyeli karar hakkinin; yargilamanin uzun stirmesi nedeniyle makul surede yargilanma haldonm; ihaleye katihmda verilen teminatm haksiz olarak irat kaydedilmesi nedeniyle mtilkiyet hakkinin ihlal edildigi iddialarma iliskindir.
- BASVURU SURECI
- Basvuru 10/2/2014 tarihinde yapilmistir.
- Basvuru, basvuru formu ve eklerinin idari yonden yapilan on incelemesinden sonra Komisyona sunuImustur.
- Komisyonca basvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bolum tarafmdan yapilmasma karar verilmistir.
- BOltim Baskam tarafindan basvurunun kabul edilebilirlik ye esas incelemesinin birlikte yapilmasma karar verilmistir.
- Basvuru belgelerinin bir ornegi bilgi iyin Adalet Bakanligina gonderilmistir. Bakanlik gorils bildirmemistir.
|
III. OLAY VE OLGULAR
- Basyuni formu ye eklerinde ifade edildigi sekliyle olaylar ozetle soyledir:
- Toplu Konut idaresi Baskanligmca (TOKI) 11/9/2008 tarihinde yapilan “Istanbul Kayabast 2. Bolge 332 Adet Konut, 1 Adet 40 Derslikli Lisa, I Adet 40 Derslikli Ilkogretinti Okulu, l’er Adet Kres ye Spot. Salonu, Addict ye Genel Altyap, ile cevre Diizenlemesi Insaatt 1st” ihalesi basvurucu Sirket tizerinc
- Basvurucu Sirket sosyal gtivenlik prim borcu bulunmadigina dair belgeyi ye istenilen diger belgeleri TOKI’ye sunmus yc 20/10/2008 tarihinde sozlesme imzalanintstir.
- TOKI Baskanliginca, basvurucu Sirketin sosyal gtivenlilc prim borcu bulunmadigma dair Sosyal Guvenlik Kurumu (SGK) Sirnak 11 Mtidtirltigtinden almis oldugu 6/10/2008 tarihli yazi ile yine basvurucu Sirket hakkmda dtizenlenen 16/10/2008 tarihli yazmin evrak numaralannin aym oldugunun tespit edilmesi iizerine SGK Sirnak 11 Madarltiganden sOz konusu yaztlann gegerliliklerinin teyit edilmesi istenmistir.
- SGK Sirnak 11 Mudurlugu 6/10/2008 tarihli yazmm kendileri tarafmdan dtizenlenmedigini ye yazinm altinda bulunan imzamn Mild& Yardimcist K.K.ya ait olmadigini bildirmistir.
- TOKI, sosyal gOvenlik prim borcu olmadtgina dair belgenin sahte olarak diizenlendigi gerekcesiyle basvurucu Sirket ile imzaladigi sOzlesmeyi feshetmis; Sirketin bir yil sureyle batik’ kamu kurum ye kuruluslarinin ihalelerine katilmaktan yasaklanmasma, 1.581.000 TL (basvurucu Sirketin beyanina gore) kesin teminatm irat kaydcdilmesine karar yermistir. Aynca basvurucu Sirket yetkilileri hakkmda resmi belgede sahtecilik ve ihaleye fesat kanstirma suclanndan saycihga suc duyurusunda bulunulmustur.
- Ceza Yargilamasma Riskin Siirec
- TOKI tarafindan basvurucu Sirket hakkmda suc duyurusunda bulunulmasi tizerine Ankara Cumhuriyet Bassavcilignun 11/5/2009 tarihli iddianamesiyle ihaleye fesat kanstirma ye resmi belgede sahtecilik suclanndan Sirket yetkilileri hakkmda kamu davasi
- Ankara 6. Agir Ceza Mahkemesi 30/11/2010 tarihli karanyla ilgisi Sirket yctkilileri hakkmda beraat karan yermistir. Karann gerekcesinde; saniklann ihaleye fesat kanstirma sucunu isleme kasti ile harckct etmedikleri, bu nedenle ihaleye fesat kanstirma sueunun unsurlannin olusmadigi, cezalandinnaya yeterli kesin ye stipheden uzak delil bulunmachgt belirtilmistir. Belgede sahtecilik sucu acismdan ise belgeyi hazirlayamn Sirketin muhasebecisi E.A. oldugu, E.A.mn ifadesinde Sirketin SGK prim borcu olmadigini sosyal gilvenlik yetkililerinden ogrendigini, ihalcyi kacinnamak icin anilan belgeyi kendi hazirladigini ye ihale komisyonuna verdigini, diger saniklarin bu isle ilgisi olmadigmi belirtmistir. Mahkeme, menseinden arastirma yapildigmda ye Kurumdan da arastirildiginda belgenin gercek olmadigunn derhal anlasilabilecegini, cezalandinnaya yeterli igfal kabiliyeti oldugu yontinde delil olmadtgmdan sucun unsurlannm olusmadigint ifade etmistir.
|
- 1dari Yargtya iliskin Siirec
- Basvurucu Sirket, kamu ihalelerine katilinaktan yasaklanma ye kesin teminatm irat kaydedilmesi islemlerinin iptali istemiyle Ankara Idare Mahkemesinde ayn ayn dava aernistir.
- Kamu ihalelerine Katilmaktan Yasaklanma islemine Karst Milan Dava
- Ankara 5. Idare Mahkemesi 28/1/2010 tarihli karanyla davanin reddine karar vcrmistir. Karat gcrckcesindc; SGK Sumak Ii Mudiirliigunun yazisi ile dosyada bulunan ye Ankara Cumhuriyet Bassavciliginca duzenlenen iddianame, sontsturma kapsaminda alman ifadeler ye yaptinlan bilirkisi incelemesi sonucunda ditzenlenen rapor gozoniine alindiginda basvurucu Sirketin sosyal gdvenlik prim borcu olmadigma dair TOKI Baskanhgma sundugu 6/10/2008 tarihli yazinin SGK Sirnak 11 MiiddrItigiince dilzenlenmedigi, yazinin altinda bulunan imzamn da Mad& Yardimcisi K.K.ya ait olmadigi anlasildigindan 4/1/2002 tarihli ye 4734 sayili Kamu Ihale Kanundnun 58. maddesinde belirtilen sdreler icinde tesis edilen dava konusu islemde hukuka aykinlik bulunmadigi belirtilmistir.
- Basvurucu ceza mahkemcsi karanmn bekletici mesele yapilmasi gerektigini belirterek temyiz talebinde bulunmustur. Temyiz talebi Dainstay Onucuncu Dairesinin 26/12/2012 tarihli karanyla reddedilmistir.
- Karar dtizeltme talebi ayni Dairenin 7/11/2013 tarihli karari ile reddedilmistir.
- Bu karar, basvurueuya 20/1/2014 tarihinde teblig edihnistir.
- Kesin Teminatm Irat Kaydedilmesine Karst Milan Dava
- Ankara 5. Idare Mahkemcsi 28/1/2010 tarihli karanyla davanin reddinc karar vennistir. Mahkeme ayni gerekce (bkz. § 17) ile basyurucu 5irketin ihale silrecinde 4734 sayrh Kanun’a gore yasak fiil veya davranislarda bulundugunun sozlesme yapildiktan sonra tespit edilmesi sonucu kesin teminatin irat kaydedilmesine iliskin dava konusu islemde hukuka aykinlik bulunmadigi kanaatine varmistir.
- Basvurucu ceza mahkemesinde avian kamu davasmda beraat karari verilmesi nedeniyle karann bozulmasi gerektigini belirterek temyiz talebinde bulunmustur. Temyiz talebi Damstay Onuciincu Dairesinin 27/12/2012 tarihli karanyla reddedilmistir.
- Karar dazeltme talebi ayni Dairenin 7/11/2013 tarihli karat ile reddedilmistir.
- Bu karat, basvurucuya 20/1/2014 tarihinde teblig edilmistir
- Basvurucu 10/2/2014 tarihinde bireysel basvuruda bulunmustur. IV. ILGILI HUKUK
- 5/1/2002 tarihli 4735 sayili Kamu Ihale SOzlesmelcri Kanunu’nun 13. maddesinin ikinci fikrasi soyledir:
“Yiiklenieinin bu 4 nedeniyle idareye ve Sosyal Sigortalar Kurumuna plan borclart ile iicret ve acret saytlan odemelerden yapdan kanunf vergi kesintilerinin yapun isterinde kesin kabul tarihine, diger islerde kabul tarihine veya varsa garanti siiresinin bitimine kadar odenmeznesi halinde, protesto cekmeye ve hukidm almaya gerek kalmakszm kesin teminatlar paraya cevrilerek borelarma karszlik mahsup edilir, varsa kalant yijkleniciye geri verilir.”
- 4735 sayth Kanun’un 20. maddesinin ilgili kismi soyledir: “Asagida belirtilen hallerde idare seizlestneyi fesheder:
- b) Sozlesmenin uygulanmasz strasinda yfildenicinin 25 inci tnaddede sayilan yasak fill veya davramslarda bulundugunun tespit edilmesi,
ayrica protesto eektneye gerek kalmakszzin kesin teminca ye varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ye sozlesme feshedilerek hesabz genel Ifilkiimlere gore tasfiye edilir.”
- 4735 sayth Kanun’un 21. maddesinin birinci tikrast soyledir:
“Yaklenicinin, ihale surecinde Kantu ihale Kanununa Ore yasak fill veya davramslarda bulundugunun sOzlestne yapildfictan sonra tespit edilmesi halinde, kesin tetninat ye varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ye sozlesme feshedilerek hesahi genel hukumlere gOre tasfiye edilir.”
- 4735 sayth Kanun’un 25. maddesinin ilgili kismi soyledir:
“Sozlesmenin uygulanrnast strasinda asugida belirtilen fill veya clavramslarda buluntnak yasakttr:
- Hile, vaat, tehdit, niifitz kullanma, vicar saglatna, anlasma, irtikap, rtisvet suretiyle veya basica yollarla sozlestneye iliskin islemlere fesat kansurmakveycz buna tesebbiis ennek.
- Sahte beige dtizenlemek, kullanmak veya bunlara tesebbils etmek. INCELEME VE GEREKCE
- Mahkemenin 11/12/2018 tarihinde yapmis oldugu toplantida basvum incelenip geregi dtistintildti:
- Adil Yargilanma Haklumn thlal Edildigine ili$kin iddialar 1. Gerekveli Karar Hakkmin ihlal Edildigine 11.4kin iddia a. Bwurueunun iddialan
- Basvurucu Sirket vekili; ceza yargilamasinda Sirket yetkililerinin beraat ettigini, idare mahkemesinde gonilen davalarda bu hususlarm dikkate almmachgtm, gerekcesiz bir sekilde sahte beige varmts gibi hareket edilerek karar verildigini ancak ceza yargilamast
|
neticesinde sahte belgenin olmadigtnin ortaya cikttgini, Darustay temyiz ve karar dtizeltme kararlarinin da gerekcesiz oldugunu belirterek Anayasa’rnn 38. maddesinde dtizenlenen masumiyet karinesinin, 36. maddede dtizenlenen adil yargilanma hakkmm ihlal edildigini iddia etmistir.
- Degerlendirme
- Anayasa Mahkemesi, olaylann basvurucu tarafindan yamlan hukuki nitelendirmesi ile bagh olmayip olay ve olgulann hukuki taysifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Basvurucu, masumiyet karinesinin ihlal edildigini iddia etmis ise de sikayetlerinin ortintin idare mahkemesinde acttgt davalarda ileri surdngu iddialannm karstlanmamis olmasma iliskin oldugu anlastlmtsttr. Bu itibarla belirtilen ihlal iddiasi da adil yargilanma haklumn giivencelerinden biri olan gerekceli karar hakki kapsammda incelenmistir.
- Anayasa’nm 36. maddesinin birinci fikrasmda herkesin adil yargilanma hakkma sahip oldugu belirtilmis ancak gerekceli karar hakkindan actkca soz edihnemistir. Bununla birlikte Anayasainin 36. maddesine “adil yargilanma” ibaresinin eklenmesine Riskin gerekcede, Ttirkiyenin taraf oldugu uluslararast sozlesmelerce de giivence altma alman adil yargilama haldumn madde metnine &ha edildigi vurgulannusfir. Nitekim Avrupa Insan Ilaklan Sozlesmesiinin 6. maddesinin (1) numaralt fikrasindaki hakkaniyete uygun yargrlamna hakkmin kapsamma gerekceli karar haklumn da dahil oldugu Avrupa Insan Hakiari Mahkemesinin bircok karannda vurgulanmistir. Dolayistyla Anayasa’nm 36. maddesinde dtizenlcnen adil yargilanma haldumn gerekceli karar hakki gtivencesini de kapsadiginm kabul edilmesi gerekir (Abdullah Topcu, No: 2014/8868, 19/4/2017, § 75).
- Anayasa’nm 141. maddesinin tictincti fikrasinda da “Binan mahkernelerin her turlii kararlart gerekceli olarak yazilir” denilerek mahkemelere kararlannt gerekceli yazma yiikiiinlulugu yilklenmistir. Anayasa’nm buttinlaga ilkcsi geregi anilan Anayasa kurah da gerekceli karar hakkinin degerlendirilmesinde Ozontinde bulundurulmahthr (Abdultah Topp, § 76).
- Gerekceli karar hakki, yargtlamada ileri siirtilen turn iddialara aynntill sekilde yamt verilmesi gerektigi seklindc anlastlamaz. Bu nedenle gerekce gOstenne zorunlulugunun kapsami kararin niteligine gore degisebilir (Mehmet Yavuz, No: 2013/2995, 20/2/2014, § 51). Kanun yolu incelemesi yapan merciin yargtlamayt yapan mahkemeyle ayni sonuca ulasmast ye bunu ayni gerekceyi kullanarak veya attfla kararma yansitmast karann gerekcelendirilmis olmast balummdan yeterlidir (Yasemin Ek,ci, B. No: 2013/5486, 4/12/2013, § 57).
- Somut olayda basvurucu, sahte beige kullanilmadigma iliskin kesinlesmis mahkeme karan olmasma ragmen teminatm irat kaydedilmesine iliskin islemin idare mahkemesince gerekcesiz bir sekilde hukuka uygun bulundugunu iddia etmis ise de mahkeme karanntn gerekcesinde basvurucunun iddialanmn dcgerlendirildigi ve ceza yargdamasma konu eylem olan sahte beige diizenlemeyle ilgili olarak belgenin ilgili SGK gorevlisi tarafindan diizenlenmediginin sabit oldugu (ceza yargilamasmda da ayni sekilde kabul edilmistir, bkz. § 14) ye netice olarak yapilan eylemin ceza yargilamast actsmdan sucun olusmast icin yeterli unsurlar icermese de idari yargtlama actsmdan 4735 sayth Kanun’da yer alan yasak fid ye davranicin ifienmesi (bkz. §§ 17,21) balumindan yeterli oldugu kanaatine vanlmistir.
|
- Somut olayda yapilan yargilama sonunda taraflann davanm sonucuna etkili olabilecek turn iddia ve savunmalan tartistlarak verilen kararda htiktne ulasilmasi icin yeterli gerekce bulundugu goralmektedir. Kanun yolu inccicmesi sonucunda verilcn kararda, degerlendirme konusu hokum ye gerekcenin uygun bulundugu dikkate alindiginda gerekceli karar hakkma yOnelik bir ihlal olmadigmm acik oldugu anlasilmaktadm
- Actklanan gerekcelerle basvurunun hu kisminin aczkca dayanaktan yoksun olmast nedeniyle kabul edilemez olduguna karar verilmesi gerekir.
- Makul Surede Yargtlanma Hakkunn ihlal Edildigine 114kin Iddia
- Bayfurueunun iddialart
- Basvurucu Sirket, makul silrede yargilanma haldurun ihlal edildigini ilcri stirmtistilr.
- Degerlendirmc
- Anayasa Mahkemesi Feral Yuksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018) karannda, yargilamalann makul surede sonuclandinlmadigi ya da yargi kararlannin gee veya eksik icra edildigi ya da hic icra edilmedigi iddiastyla 31/7/2018 tarihinden once gerceklestirilen bireysel basvurulara iliskin olarak Adalet Bakanligi Insan Haklan Tazminat Komisyonu Baskanligma (Tazminat Komisyonu) basvuru imkatumn getirilmesine iliskin yolu ulasilabilir olma, basan sansi sumna ve yeterli giderim saglama kapasitesinin bulunup bulunmadigt yonlerinden inceleyerek bu yolun etkililigini tartismisur.
- Anilan kararda ozetle amlan basvuru yolunun kisileri mali kiilfet altina sokmamast ve basvumda kolayhk saglamasi nedenleriyle ulasilabilir oldugu, dlizenlenis sekli itibariyla ihlal iddialanna makul bir basan sansi sunma kapasitesinden mahrum olmadigt ve tazminat odenmesine imkan tammast ve/veya bu milmktin olmadigmda baska tiirlii telafi olanaklan sunmasi nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim saglama imkanina sahip oldugu hususunda degerlendirmelerde bulunulmustur (Ferat Yuksel, §§ 27-34). Bu gerekceler dogrultusunda Anayasa Mahkemesi, ilk bakista ulasilabilir olan ye ihlal iddialanyla ilgili basan sanst sunma ve yeterli giderim saglama kapasitesi oldugu gorulcn Tazminat Komisyonuna basvuru yolu diketilmeden yapilan basvurunun incelenmesinin bireysel basvurunun ikincil niteligi ile bagdasmayacagi sonucuna vararak basvuru yollannm triketilmemis olmast nedeniyle kabul edilemezlik karari vermistir (Ferat Yaksel, §§ 35, 36).
- Mevcut basvuruda soz konusu karardan ayrilmayi gerektiren bir durum bulunmamaktadir.
- Aciklanan gerekcelerle basvurunun bu kisminin basvuru yollarinin taketiltnem4 oltnasz nedeniyle kabul edilemez olduguna karar verilmesi gerekir.
- Mtilkiyet Hakkuun thlal Edildigine 11ikin Iddia 1. Bmvuruennun Iddialari
- Basvurucu $irket, kesin teminata idarece el konuldugundan yakinmaktadir. Basvurucu $irkete gore kanun geregi ancak sahte belgenin varligt halinde kesin teminata
|
idarece el konulabilir. Basvurucu Sirket, haksiz olarak kanuna aykm sekilde teminata el konulmasi nedeniyle tnillkiyet haklunin ihlal edildigini iddia etmistir.
- Dekerlendirme
- Anayasa’rtin “Mulkiyet hakla” kenar baslikh 35. maddesi soyledir: “.1-lerkes, mallayet ve miras haklanna
Bu haklar, ancak kamu yaran amaczyla, kanunla sannanabilir. Miilkiyet hakkoun kullamimum toplum yaranna aylan olamaz.”
- Kabul Edilebilirlik Yonlinden
- Acikca dayanaktan yoksun olmadigi ve kabul edilemezligine karar verilmesini gerektirecek baska bir neden de bulunmadigi anlasilan millkiyet hakktnin ihlal edildigine iliskin iddiamn kabul edilebilir olduguna karar verilmesi gerekir.
- Esas Yoniinden
- Anayasasnin 35. maddesinin birinci fikrasmda “Herkes, miakiyet ye “‘liras haklarma sahiptir” dcnilmek suretiyle malkiyet hatch giivenceye baglannustir. Anayasa’nm antlan maddesiyle giivenceye baglanan malkiyet hakki, ekonomik deger ifade eden ye parayla degerlendirilebilen her tarla mal varhgi hakkint kapsamaktadir (AYM, E.2015/39, K.2015/62, 1/7/2015, § 20). Bu baglamda mail( olarak degerlendirilmesi gerektiginde kusku bulumnayan menkul ye gayrimenkul mallar ile bunlann uzerinde tesis edilen smith ayni haklar ve fikri haklann yam sira icrasi kabil olan her tarta alacak da malkiyet hakktnin kapsamina dahildir (Mahmut Duran ye digerleri, B. No: 2014/11441, 1/2/2017, § 60).
- Somut olayda TOKI tarafindan basvurucu Sirketin 4735 sayth Kanun’a ayktn davranchgt gerekcesiyle ihaleye katthrken verdigi teminat bedelinin irat kaydedilmesi soz konusudur. Basvurucu Sirketin yafirdigi teminat bedelinin rnalk teskil ettigi hususunda tartisma hulunmamaktadir.
Miidahalenin Varligit ye Turd
- thaleye katihrken verilen kesin teminat bedelinin irat kaydedilmesinin malkiyet hakkina madahale teskil ettigi acikur.
- Anayasa’mn millkiyet hakkina mildahaleyle ilgili tic kural ihtiva ettigi garalmektedir. Anayasainin 35. maddesinin birinci fikrasmda herkesin malkiyet hakkma sahip oldugu belirtilmek suretiyle millkten bariscd yararlamna hakkina yer verilmis, ikinci fikrasmda da malkten banscil yararlanma hakkma madahalenin cercevesi belirlenmistir. Miiikten yoksun Inrakma ve millkiyetin kontrolii, malkiyet hakkma madahalenin Ozel bicimleridir. Mulkten yoksun birakma seklindeki mudahaledc mulkiyetin kaybi soz konusudur. Miilkiyetin kullanimmin kontrolande ise malkiyet kaybedilmemekte ancak mtilkiyet hakkuun malike tatudigt yetkilerin kullamm bicimi toplum yaran gozetilerek belirlenmekte veya sintrlandinlmaktadir. Malkten banscil yararlanma hakkma mudahale ise
|
genel nitelikte bir mtidahale turn olup malkten yoksun birakma ye mtilkiyetin kullammunn kontrolti mahiyetinde olmayan her ttirla mildahalenin tnalkten bartscil yararlanma hakkma mudahale kapsammda ele almmast gerekmektedir (Recep Tarhan ve Afife Tarhan, B. No: 2014/1546, 2/2/2017, §§ 55-58).
- IVItilkiyet halcluna yapilan madahalenin turn belirlenirken sonucu yarunda aynca mtidahalenin amacmin da dikkate almmast gerekmektedir. Yetkili kamu otorite ve organlannca getirilen yasak ye Onlemlere aykin davramtmast karsiliginda malt nitelikte yaptirtm ongortilmesi, ilgili yasak veya onlemle korunan hukuki yarann temas ettigi ekonomik ye sosyal alamn kontrolil amactna yoneliktin Burada deylet, koydugu yasak veya ongordagti yaktimlatage aykm davramst yaptinma baglamak suretiyle kurdugu sosyal ye ekonomik dazenin devamliligim ye korunmastm hedeflemektedir. Bu nedenle kamu yaktimltiltik ye yasaklanna aykin dayrams nedeniyle mall nitelikte yapurim uygulanmast suretiyle mulkiyet hakktna yaptlan madahalenin midkiyetin kontrolii kapsammda goralmesi gerekmektedir (Sedat Haspolat, No: 2014/12849, 20/07/2017, § 68).
- Basvurucu Sirketin gercege ayktrt belge ibraz edildigi gerekcesiyle teminat bedelinin gelir olarak kaydedildigi olayda madanale ile kamunun zarara ugratilmamast ilkesi yerceyesinde kamu ihalelerinin belirli bir dozen icinde yartitalmesi amaclanmaktathr. Kamu ihaleleri icin getirilen kosullara aykin davramlmast durumunda ise yaptinm olarak teminatm gelir kaydedilmesi kingarillmastar. Dolayistyla madahalenin amact gozetildiginde basvurunun malkiyetin kamu yarartna kullammtnen kontrola veya diizerdenmesi bicimindeki actincti karat kapsammda incelenmesi gerektigi sonucuna yanlnustr.
Mildahalenin thlal Olmturup OluOurmadigi
- Anayasa’nm 35. maddesinde mulkiyet hakki strurstz bir hak olarak dazenlenmemis, bu hakkm kamu yaran amamyla ye kanunla sintrlandmlabilecegi ongartilmastar. Mtilkiyet hakluna madahatede bulunulurken Anayasa’nm temel hak ve ozgarltiklerin strurlandinlmastna iliskin genet ilkeleri diizenleyen 13. maddesinin de gozOnande bulundurulmast gerekmektedir.
- Anayasa’mn 13. maddesi soyledir:
“Temel hak ye harriyeder, ozlerine dokunulmakstzm yalmzca Anayasarun ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bak h olarak ye ancak kanunla smulanabdir. Bu suurlamalar, Anayasamn sazane ye ruhuna, demokratik toplum dazeninin ye laik Cumhuriyean gerelderine ye olcalaliik dkesine aybrz olamaz.”
- Andan madde uyannca temel hak ye ozgarlakter, demokratik toplum dazeninin gereklerine ye olcululuk ilkesine aykin olmaksizm Anayasa’nin ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bagli olarak ye ancak kanunla suurtanabilin Dolayistyla mulkiyet hakkma yanelik madahalenin Anayasa’ya uygtm dusebilmesi icin mudahalenin kanuna dayanmast, kamu yaran amact tastmast ye aynca olcululuk ilkesi gozetilerek yaptlmast gerekmektedir (Recep Tarhan ye Afife Tarhan, § 62).
(1) Kanunilik
- Olayda sozlesmenin feshedilmesi ye neticesinde basyurucu Sirketin ihaleye katihrken verdigi kesin teminatm gelir kaydedilmesi, 4735 sayth Kanun’un 20. ye 21. maddelerinc dayam1arak gerceklestirilmistir.
|
- 4735 sayth Kanun’un 20. maddesinin (b) bendinde, sozlesmenin uygulanmast strasinda ytiklenicinin 25. maddede sayilan yasak fiil veya davramslarda bulundugunun tespit edilmesi hallerinde ayrica protesto cekmeye gerek kalmaksizm kesin teminat ye varsa ek kesin teminatlartn gelir kaydedilecegi, sozlesme feshedilerek hesabm genel htiktimlerc gore tasfiye edilecegi Ongoriilmtistur. Kanun’un 21. maddesinin birinci fikrasmda ise ytiklenicinin ihale stirecinde 4734 sayth Kanun’a gore yasak fiil veya davramslarda bulundugunun sozlesme yapilcliktan sonra tespit edilmesi halinde kesin teminat ye varsa ek kesin teminatlann gelir kaydedilecegi ye sozlesme feshedilerek hesabm genel hiiktimlere gore tasfiye edilecegi belirtilmistir. Aynea Kanun’un 25, maddesinin (a) ye (b) bentlerinde hile, vaat, tehdit, ntifuz kullanma, cikar saglama, anlasma, irtikap, rtisyet suretiyle veya baska yollarla sozlesmeye iliskin islemlere fesat kanstirmak veya buna tesebbils etmek; sahte beige dfizenlemek, kullanmak veya bunlara tesebbils etmek ihale sozlesmesinin uygulanmast strasmda yasak fiil ve davramslar arasinda sayilmtsttr.
- Dolayistyla somut olayda basvurucunun mtilkiyet hakkma yonelik mtidahalenin kanuni dayanagmm mmut oldugu anlasilmishr.
(2) Meru Amac
- Anayasa’rnn 35. maddesi uyartnca Intilkiyet hakki ancak kamu yaran amaetyla Olayda basvurucu Sirketin yaurdigt teminatm irat kaydedihnesi, ihalelerde usulsOzItik yapilmasmin Onlenmesi ve bu suretle kamu hazinesinin korunmasi amactna dayanmakta olup bu sebeple nnidahalenin kamu yaranna dayalt mesru bir atnacmin bulundugu kuskusuzdur.
(3) Olciiliiliik (a) Genel ilkeler
- Anayasalnin 13. maddesi uyannca hak ye ozgOrltiklerin smirlandlnlmasinda dikkate almacak olctitlerden biri olan olcilltiltik, hukuk devleti ilkesinden dogmaktadir. Hukuk devletinde hak ye Ozgtirliiklerin sintrlandinlmast istisnai bir yetki oldugundan bu yetki ancak durumun gerektirdigi olctide kullamlmast kosuluyla hakh bit temele oturabilir. Bireylerin hak ye ozgOrliiklerinin somut kosullann gerektirdiginden daha fazla smirlandinlmast kamu otoritelerine tanman yetkinin astlmast anlamma geleceginden hukuk devletiyle bagdasmaz (AYM, E.2013/95, K.2014/176, 13/11/2014).
- Olctiltiltik ilkesi, elverislilik, gereklitik ve orantddik olmak tizere tic alt ilkeden o1usmaktachr. ElyeriAlik ongortilen miidahalenin ulasilmak istenen amact gerceklestirmeye elverisli olmastnt, gereklilik ulastlmak istenen amac balammdan miidahalenin zorunlu olmasini yani ayni amaca daha hafif bir miidahale ile ulasilmasinm miimkiin olmamastru, oranhak ise bireyin hakkma yamlan mildahale ile ulasilmak istenen amac arasmda makul bir dengenin giizetilmesi gerekliligini ifade etmektedir (AYM, E.2011/11I, K.2012/56, 11/4/2012; E.2012/102, K.2012/207, 27/12/2012; E.2014/176, K.2015/53, 27/5/2015; E.2016/16, K.2016/37, 5/5/2016; E.2016/13, K.2016/127, 22/6/2016; Mehmet Akdogan ye digerleri, B. No: 2013/817, 19/12/2013, § 38).
- Olctiltiltigtin bir alt ilkesi olan mildahale icin secilen aracm gerekliliginin degerlendirilmesi oncelikli olarak ilgili kamu makamlannm yetkisindedir. Miidahale ile
|
ulasilmak istenen somut kamu yaran amacrnm gerceklestirilmesi yetkili idarelerin sorumlulugunda olup amaca ulasilmasmda ne ttir bir aracm daha etkili ve verimli sonuclar doguracagt hususunda sorumlu ve yetkili otoriteler en isabetli karar verebilecek konumdadir. Bu nedenle hangi aracm secilecegi konusunda idarelerin belli olctide takdir yetkisi bulunmaktadir. Ne var ki secilen aractn gerekliligine iliskin olarak idarelerin haiz bulundugu takdir yetkisi smirstz degildir. Tercih edilen aracm mildahaleyi ulasilmak istenen amaca nazaran bariz bir bicimde agirlasfirmast durumunda Anayasa Mahkemesince mtidahalenin gerekli olmadigt sonucuna ulasilmast murnkandtir. Ancak Anayasa Mahkemesinin bu kapsamda yapacagt denetim secilen aracm isabet derecesine yonelik olmaym hak ye Ozgtirltikler iizerinde olusturdugu mudahalenin agirligma dontikttir (Recep Tarhan ve 4fife Tarhan, § 70).
- Anayasa Mahkemesi mtidahalenin degerlendirirken, bir taraftan
ulasilmak istenen mesru amacin onemini, diger taraftan da miidahalenin niteligini, basvurucunun ye kamu otoritelerinin davramslanni gOzoniinde tutarak basvurucuya yiiklenen ktilfeti dikkate alacaktir (Arif Giiven, No: 2014/13966, 15/2/2017, § 60).
(b) Ilkelerin Olaya Uygulanmasi
- thalelerde usulstizltiklerin onlenmesi ye bu suretle kamu hazinesinin korunmast amacma ulasilabilmesi icin somut olaydaki yanduct beyan karsisinda basvurucu Sirketin ihalc tcminannin gelir kaydedilmesi isleminin elverisli ye gerekli olmachgt ifade edilemez.
- Mevcut olaydaki miidahalenin degerlendirilmesi bakimmdan asil
Einem tastyan olciit orantilihktn. Ongortilen tedbirin ilgiliyi olagan dist ve asm bir yuk altma sokmasi durumunda mildahalenin orantili ye dolayistyla olctilti oldugundan soz edilemez. Bu itibarla uygulanan tedbirle basvurucu Sirkete asin ye orantisiz bir yOk ytiklenip ytiklenmediginin tespiti gerekmektedir. - Kamu kurum ve kuruluslan, hizmetlerinin yUrattilmesi icin ihtiyac duyduklari mal ve hizmetleri genellikle kamu ihalcicri yoluyla temin etmektedir. Kamu kaynaklan kullamlarak ihaleler gerceklestirildiginden ve ytiksek meblaglarla kamu makamlan ihaleye katildigindan bu kaynaklarm etkin ye verimli kullanilmast, Hazinenin korunmast ve kaynak israfinm onlenmesi actsindan buyiik onem tastmaktathr. Dolayisiyla gerekli ytikumluluklerin yerine getirilmemesi veya agar kural ihlali hailerinde kamu ihalc sisteminde iki tur yaptinm ongortilmiisttir. Yaptuunlar ihaleye katilmaktan yasaklanma ye terninatm gelir kaydcdilmcsidir.
- Olayda TOKI tarafindan 11/9/2008 tarihinde proje (bkz. § 8) kapsammda ihale yapilmis, ihaleye katihm kosullan arasmda SGK prim borcu olmama sun da
Basvurucu Sirket TOKI tarafindan belirtilen sardart yerine getirerek ihaleyi kazanmis ye sOzlesme irnzalanusur. Daha sonra TOKI, basvurucu Sirket tarafindan sunulan beige ile ilgili celiskileri tespit etmis ye yaptlan arastirma sonucu basvurucu Sirketin sundugu belgenin SGK yetkilisi tarafindan ditzenlenmedigi ortaya cikmistir. Ardmdan idare, yaniltict beige sunuldugu gerekcesiyle 4735 sayih Kanun’un 20. ye 21. maddeleri geregince ihale sozlesmesini feshetmis; ihaleye katihmda verilen teminat bedeli de Hazineye gelir olarak kaydedilmistir.
- Basyurucu Sirket; ihaleye kattlimda sunulan belgenin sahte olmadigim, haksiz olarak parasma el konuldugunu iddia etmektedir. Ancak basvurucu Sirket bu itirazint derece
|
mahkemeleri ontinde ileri stirmas; derece mahkemeleri ise SGK prim borcu ohnadtgina dair belgenin SGK yetkilisi tarafmdan dtlzenlenmedigini, yapilan bilirkisi incelemesiyle bu durumun ortaya ciktigim ye SGK gorevlisi tarafmdan da imzanin kendisine ait olmachginin tespit edildigini belirtilerek davayi reddetrnistir. Ceza yargilamasinda da basvurucu Sirketin muhasebecisi belgeyi kendisinin diizenledigini kabul etmistir, Buna Ore 4735 sayili Kanun’un 20. ye 21. maddelerinc dayanan derece mahkemelcrinin soz konusu kararlannm keyfi ye ongdrillemez nitelikte oldugu soylenemez.
- Basvuru konusu olayda ortaya konulmasi gereken diger bir husus da sahte beige sunuhnanns olsa dahi yaptirtm uygulanmasi meselesidir. 4735 sayili Kanun geregince sahte beige verildigi takdirde teminatm gelir kaydedilceegi tartismasizdir. Ancak somut olayda sunulan beige resmi belgede sahtecilik sucunun unsurlannt tasimiyor olsa dahi neticede idareye yantitici bir beige verildigi kabul cdilmelidir. Idareyi yaniltma da 4735 sayili Kanun’da yasak fit ve davrantslar arastnda yer almaktadir. Basvurucu Sirketin SGK prim borcu olmasa da Sirket yetkilileri resmi belgede sahtecilik sucunu is1ememis olsa da ihaleye katthm sartlarmdan olan SGK prim borcu olmadtkma dair istenilen beige usultine uygun sekilde temin edilerek idareye sunulmamistr. Yamltict beige ditzenlenmesi kamu makamlannm giivenini sarstigt gibi esas itibanyla ihale stirecinin zarar gormesine ye serbest rekabet ortammin bozulmasma da yol acmaktadir. Kamu ihalelerine kaulunda SGK prim borcu olmama sarttnm getirilmesinde devlete borcu olan sirketlerle is yapmamak hedeflenmistir. KaIch ki 4735 sayili Kanun’un 13. maddesiyle de idari makamlara ihaleye kattlacak sirketlerin sundugu beigelerin incelenmesi ye SGK’ya borcu olup olmachgmm tespit edilmesi gorevi yilkienmektedir. Dolayistyla burada kamu makamlannea vergi verenlerin ve kamu menfaatlerinin korunmasi amaylanmistir.
- Sonuc olarak basvurucu Sirket kendi kusuru neticesinde bir yaptinmla karstlasmistir. Ihaleye katthmda onemli unsurlardan olan SGK prim borcu olmadtgma dair beigenin usultine uygun olmadigt takdirde nasil bir yapttrunla karstlastlacagt kanun hukumleri dikkate ahncliginda tingortilebilir nitcliktcdir. Basvurucu Sirketin kusurunun agtrhgt ve eylemin yol actigi sonuclar mtidahaleyi orantill kilmaktadir. Bunun yaninda kamu makamlannin usulsilz islemlerin tespitinde genic takdir yctkisi oldugu da bilinmektedir. Basvurucunun kendi kusurundan kaynaklanan eylemi neticesinde kamu gtivenini zedeleyici bir davramsta bulundugu icin teminan irat kaydedilmistir.
- Bu durumda basvurucu Sirketin ihaleye katihrken verdigi teminatm Hazine adina gelir kaydedilmesi seklindeki millkiyet hakkma yaptlan mtidahalenin icerdigi kamu yaran amact ile karstlasttrildtginda basyurucuya sahsi olarak asin bir kiilfct yuklemedigi degerlendirilmistir. Dolayistyla basvurucunun mulkiyet hakki ile kamu yarari arasmda olmast gereken adil dengenin bozulmadigi ye mudahalenin olciilti oldugu sonucuna vanlmistir.
- Aciklanan gerekeelerle Anayasa’mn 35. maddesinde gilvence altma ahnan mulkiyet hakkmm ihiai cdilmcdigine karar verilmesi gerekir.
- HUKUM
Actklanan gerekcelerle;
- Makul stlrede yargilanma hakkimn ihlal edildigine i4kin iddianin basvuru yollarinin tiiketilmemesi nedeniyle KABUL EDILEMEZ OLDUCTUNA,
- Mulkiyet hakkinin ihlal edildigine iliskin iddiamn KABUL EDILEBILIR OLDU6UNA,
- Anayasa’nin 35. maddesinde gtivenee aluna alinan mtilkiyet hakkinin IHLAL EDILMEDI61NE,
- Yargtlama giderlerinin barturueu uzerinde BIRAKILMASINA,
- Karam bir orneginin Adalet Bakanligina GONDERILMESINE 11/12/2018 tarihinde OYBIRL161YLE karar verildi.
Balkan Uye Uye
Engin YILDIRIM Celal Mumtaz AKINCI Muammer TOPAL
Uye Uye
M.Emin KUZ Ridvan GOLEC
- Published in ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI