İhaleye Fesat Karıştırma
T.C.
Yargıtay
5. Ceza Dairesi
- İhaleye Fesat Karıştırma Suçu Soruşturması İçin 4483 Sayılı Yasa Uyarınca Soruşturma İzni Alınmasına Gerek Yoktur.
- İhaleye Fesat Karıştırma Suçu Nedeniyle Kamu Davası Açılmış İse Yargılama Aşamasında Suçun Niteliğinin İhmali Davranışla Görevi Kötüye Kullanma Olduğunun Anlaşılması Durumunda Artık Soruşturma İzni Alınmasına Gerek Yoktur.
Esas No:2013/14908
Karar No:2015/17586
K. Tarihi:21.12.2015
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Başvurularının kapsamına göre, O yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan Hazine vekilinin tüm sanıklar haklarında kurulan beraat hükümlerine, sanık M.. Z.. müdafiin ise vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı inceleme yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine,
Ancak;
Dairemizce de benimsenen YCGK’nın 21/09/1999 gün ve 208/205 sayılı, 11/06/1996 tarih ve 129/137 sayılı, 02/05/1994 tarih ve 102/130 sayılı içtihatlarına göre kamu görevlileri haklarında gereksiz yere dava açılmasını önlemek ve kamu görevinin aksamadan yürütülmesini sağlamak amacıyla özel soruşturma yöntemine tabi tutuldukları, suçun niteliğini belirleme yetkisinin soruşturma ve iddianame tanzimi sırasında C.Savcısına tanınan haklardan olduğu, izin alınmadan soruşturulacak bir suçtan iddianame ile dava açılması ve kovuşturma aşamasına geçilmiş olması halinde, yeniden soruşturma aşamasına dönülmesi düşünülemeyeceği, somut olayda da sanıkların eylemlerinin ihaleye fesat karıştırma suçunu oluşturduğu iddiasıyla 3628 sayılı Yasa uyarınca yapılan soruşturma sonunda açılan kamu davasında suç niteliğinin değişip, eylemlerinin ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kanısına ulaşılması halinde, 4483 sayılı Yasaya göre soruşturma izni alınmasına gerek bulunmadığı ve yargılamaya devam edilmesi gerektiği, mahkemenin iddianamede yazılı hukuki nitelendirme ile bağlı bulunmadığı, değişen suç vasfına göre ek savunma hakkı vermek suretiyle hüküm tesis edilebileceği nazara alınarak, objektif cezalandırma şartı olan kişi mağduriyeti, kamu zararı veya kişilere haksız menfaat sağlanması unsurlarının oluşup oluşmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eylemlerinin ihmali davranışla görevi kötüye kullanma vasfında olabileceği kabul edilen sanıkların soruşturma izninin bulunmaması sebebiyle ihaleye fesat karıştırma suçundan beraatlerine ve suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi,
Kabule göre de;
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.” biçimindeki düzenleme nazara alınarak, kendisini vekille temsil ettiren ve beraatine karar verilen M.. Z.. lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısı, katılan Hazine vekili ve sanık M.. Z.. müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
- Published in YARGITAY KARARLARI
- Yargıtay 15 Hukuk Dairesi 2016/3351 E. , 2017/1921 K.
- Yüklenicinin Ölümü Halinde Sözleşmenin Feshi
- Tasfiye Hakedişinin Hesaplanması
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacıların murisi … … ile davalı idare arasında ……..2010 tarihinde … …. Lojman İnşaatının yapımı konusunda KDV hariç 669.000,00 TL götürü bedelle sözleşme akdedilmiştir. İşin devamı sırasında yüklenici … …’in 30.05.2011 tarihinde vefat ettiği, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/1062 Esas ve 03.06.2011 Tarihli veraset ilâmı ile muris … …’in mirasçılarının annesi … ile babası …’in olduğu ve iş bu kişiler tarafından eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davacılar, davalı idareye yönelik ….06.2011 tarihinde verdikleri dilekçe ile vefat nedeniyle sözleşmenin feshini, teminatın iadesini ve yapılan iş bedelinin tahsilini talep etmişler, davalı idare de aynı gün aldığı kararla sözleşmenin 27. maddesi ile atıfta bulunulan 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun …. ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 50. maddesi gereğince sözleşmenin feshine, kesin teminat mektubunun iadesine, yüklenici tarafından yapılan işlerin hakedişin düzenlenerek ödemelerin yapılmasına karar verdiği, ….06.2011 tarihinde de tasfiye hakedişin düzenlendiği ve yükleniciye ödenecek tutar olarak kesintilerin düşülmesi ve KDV’nin eklenmesi ile ….062,79 TL’nin bulunduğu ancak davacıların tasfiye hakedişini kabul etmeyerek mevcut davayı açtıkları anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 365. maddesi uyarınca götürü bedel eser sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Götürü bedelle yapımı üstlenilen işlerde yüklenicinin hakettiği iş bedelinin, gerçekleşen imalâtın yapılması gereken tüm imalâta göre fiziki oranının bulunması ve bu oranın götürü bedele uygulanması suretiyle hesaplanması gerekir. Davadan önce yaptırılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporu, yargılama sırasında alınan birinci, ikinci ve üçüncü bilirkişi raporları belirtilen şekilde iş bedelini hesaplamadıkları için
hüküm tesis etmeye elverişli değildir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, hükme esas alınan son bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen şekilde iş bedelinin hesaplanması için ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmelidir.
Dava dilekçesinde davacı olarak gösterilen … ….’in karar başlığında adının gösterilmemiş olması da doğru olmamış, kararın belirtilen nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren … gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
- Published in YARGITAY KARARLARI